Bu kadar kısa olacağını tahmin etmemiştim. Uzunca yazdığımız mesajlar kadar sürmemişti yaşanmışlık. Zaten yaşanacak şeylerin olmasına da zaman kalmamıştı. Yarım bırakmıştım seni, tamamlamak için yüklemin sonuna bir ek geldi. "Yarım kal, ben tamamlayım" derken "Yarım kaldın". Senin bende izlerin kaldı, onları ben alıp götürüyorum. Benden sana bir not var sonra da : 'Sessizce kapıyı çekerek gidiyorum.'
"Dün gibi aklımdasın, bugün. Seni çıkarırsam aklımdan, bil ki o gün öldüğüm gün."
"Karımla aynı evin içinde, ayrı ayrı yatacaz öyle mi?" üzerime doğru gelen adımlarıyla birlikte arkaya doğru geriledim. Onunla aynı evde bulunduğum yetmezmiş gibi bir de aynı oda da kalacaktık.
"Tamam sen, bu oda da yat ben başka oda da yatarım." diye başka bir öneri sundum, ama bu öneri mi de reddeceğinden adım kadar emindim.
"Önerini reddediyorum. Sikseler de seninle ayrı odalar da kalmayacaz, bu oda da karım'ın yanında kalacam." ciddiyetle verdiği cevaba, ağzım açık kaldı.