'' Ve siz bayım! Daha önce de yaptığınız gibi, şimdi arkanıza bile bakmadan gidin burdan lütfen..!''
Nefessiz kalmıştım.Onun bu umursamaz, hiç bir şey olmamışcasına takındığı anlamsız ve bir o kadar da yüzsüz tavır karşısında donup kalmıştım. O an, oracıkta bütün öfkemi kusmak istedim ama yapmadım, zira yapsam ilk boğulan ben olacaktım..
Saniyeler içinde kendimi topladım, onun bir şey söylemesine fırsat vermeden, masanın üstündeki çantamı alıp, yüzüme de en az onun ki kadar aşağılık bir ifade yerleştirip, yarım ağız tebessümle başımla hafif bir selam verdikten sonra, olağanca hızlı adımlarla çıktım salondan..
Nereye gideceğimi bilmeden hızla yürümeye başladım. Sanki görünmeyen bir el, sürekli yüzüme tokat atıyor gibiydi, şimdi olmak istediğim tek yer uzaklardı, çok uzaklar. Bu sokaktan ve bu şehirden uzaklaşmak istiyordum, yüzünü sesini ve kokusunu bir daha duymayacağım bir yere gidip yok olmak istiyordum. İnsanın burnunun direği nasıl sızım sızım sızlıyormuş işte tam o vakit anladım.
En zoru da delicesine yok olmak isterken, kanlı canlı yaşamak zorunda kalmaktı...
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır.
Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanlık dünyasıdır.