Gökyüzünün en güzel yerine kanat çırpmak, uçmak ama bir yere varamamak, o güzelim maviliklerin en masum yerinde kalmak, hiç kıpırdamamak, sevmek ama sevilmemek,
Yürümek, koşmak, var olmak, ama aslında çoktan yok olmuş olmak,
Bunlar bir saplantılının ayak sesleri, bunlar bir takıntılının sessiz çığlıkları, bunlar bir aşığın hezeyanları,
Bunlar 19 yaşında ki bir çocuğun annesine duyduğu o imkansız aşkın tıkırtıları,
Annesi dediysem hemen kocaman açmayın gözlerini, fesatlık dolmasın içinize....
ılgın ve ilkenin hikayesi bu, üvey annesine saplanıp kalan bir dengesizin hikayesi,
İntikam hırsıyla yanan bir kız. Karanlığın içine batan bir kız. O sonradan kötü olmadı. O hep kötüydü. Her zaman acımasız , kötü bir kızdı.
İnsanlarla kukla gibi oynayan , uyuşturucu ve sigara içen bir kız. Canı istedi diye insanların derilerini yüzen bir sadist. Ruhu karanlık olmuş , spor niyetine adam öldüren 17 yaşında bir kız. Daha ne kadar kötü olabilir.
------***------
" Umutsuz bekleyişler , kırılan kalpler , yok olan umutlar , söylesene sen varsın diyemi böyle"
------***------
" Neden hiç bir şeyden korkmuyorsun" dedi bana
Gözümü pencereden ayırıp yavaşça ona döndüm. Alayla sırıttım.
" Çünkü ben herşeyi olan ama kaybedecek hiçbir şeyi olmayan biriyim "
------***------
" Abla ne olur merhamet et " diye yalvardı adam bana
Bense silahımı çıkardım ve adamın ağzına soktum. Tetiği çekmeden önce başımı hafif sağa yatırdım ve duygusuz bir sesle konuştum.
" Üzgünüm ama merhamete alerjim var "