Sözde Kardeş ve Aşk Savaşları
  • مقروء 2,978,524
  • صوت 59
  • أجزاء 1
  • مقروء 2,978,524
  • صوت 59
  • أجزاء 1
إكمال، تم نشرها في فبر ٢٨, ٢٠١٧
Sözde Nişanlıdan tanıdığınız Toprak Duru, Efe Berfin, Barış, Deniz ve Junior Tamer'in hikayesidir ;)
جميع الحقوق محفوظة

1 فصل

قم بالتسجيل كي تُضيف Sözde Kardeş ve Aşk Savaşları إلى مكتبتك وتتلقى التحديثات
أو
#769heyecan
إرشادات المحتوى
قد تعجبك أيضاً
ÖLÜM KELEBEĞİ بقلم Nilayes45
11 جزء undefined أجزاء مستمرة
Alya için kurallar basitti. Düşünme, yap! Unutma, hatırlat! Acıma, öldür! Acımasız bir dünyanın kollarına atılan bir kız çocuğun güvendiği tek kişi kardeşiydi. Kardeşi için yapar, kardeşi için ölür ve yine kardeşi için yaşardı. Yeni bir kurbanın infazı için gittiği bir gecede kendi için hazırlanan tuzağı nereden bilebilirdi. Yaşamak istedi...yaşadı. Özgür olmak istedi...tutsak oldu. Hemde hayatı boyunca iki defa gördüğü bir adam tarafından. Onu kelebek diye seslenen adam. Planlar değişti, oyunlar bozuldu. Alya kendini hiç ummadığı bir oyunun içinde buldu. Hazır mısınız? O zaman sizi şöyle alalım. Dikkat edin bu oyunda hiçbir şey göründüğü gibi değil. **** "Ne gülüyorsun? Komik mi? Kişilik boz..." Ben cümlemi tamamlayamadan gözümdeki bandı çıkardı ve çenemi parmaklarının arasına aldı. Kafamı kendine doğru çevirdiğide kısılı gözlerim açıldı ve yüz hatlarını ezberlemeye başladı. Badem gözlerindeki iris büyümüştü. Gözlerinde ayna olsa şu an kendime bakıyor olurdum çünkü gözlerinde belirsizlik vardı. Anlam taşımayan bakışlar...Belki de yüzüne sahte maskeler takmakta çok iyiydi. Kim bilir...Galeride gördüğüm gibiydi sadece o kaliteli adam imajından sıyrılmıştı. Beyaz gömleğinin birkaç düğmesi açılmıştı. Saçları dağınıktı, düşüncelerim gibi. " Hani kelebek o zincirleri kendi takmıştı. Kilitli zincirler...kilitli kanatlar...kilitli özgürlük ve kilit vuramadığın hayallerin. Kendi taktığın zincirlerin anahtarı avcunda saklı görmüyor musun?" Gülümsedi, bana acıyarak." " Anahtar düştü..kilit açılmadı...hayallerim yok oldu" Gülümsedim ona hak vererek ve ilk defa kabul ettim o aptal kelebeğin ben olduğuma." +18 içerir. ©Tüm hakları saklıdır 16.07.2019
BUZ KIRAĞI بقلم bernailm
65 جزء undefined أجزاء مستمرة
Şu an tam olarak neredesiniz? Yirmi numaralı otobüsün üçüncü koltuğunda mı? Evde, okulda ya da iş yerindesiniz. Kısa bir mola verdiniz ve pencere kenarında bir fincan kahve içiyorsunuz. Belki de bir arkadaşınızla buluşmak için yola çıktınız. Ne kadar da sıradan bir gün, değil mi? Her şey son derece normal! Hiç düşündünüz mü ya her şey bir anda altüst olursa? Örneğin buluşmak üzere yola çıktığınız arkadaşınızın sizinle ilgili gizli bir planı varsa! Ya da bindiğiniz o otobüsün en arka koltuğunda, sizi hayatınızın dönüm noktasına götürecek olan kişi oturuyorsa! Siz her şey akışında gidiyor zannederken ya kaderiniz üstünüze yağacak buz kırağı için en uygun şartları hazırlıyorsa... Bütün bunlar bir yana, peki ya hayatınızın altı, üstünden çok daha güzelse! Baran Demiroğlu: Sıradan bir gün yaşadığını zannederken kendini cayır cayır yanan bir evin önünde buldu. Alevlerin arasında canının parçaları vardı ama o hiçbir şey hatırlamıyordu. Üstelik önünde de bir benzin bidonu vardı. Hayatı bir anda altüst oldu... Bahar Saygın: İstanbul'un en başarılı adli psikiyatrının kliniğinde staja başladığında her şey son derece normaldi. Ama bir gün kliniğe ailesini diri diri yakmakla suçlanan bir hasta getirildi. Hayatı bir anda altüst oldu... & "Ruhuna ben bulaştım. Artık kurtulamazsın..." Yayınlanma tarihi 10 Nisan 2019
AHZAN (Kitap Oldu) بقلم thenotebook13
6 جزء undefined أجزاء إكمال
Sevmek... Sevmek kelimesinin her zaman insanı içinde bulundurduğu boşluktan alıp göklerde delicesine dans ettirmesini düşlerdim. Duyguların hazzını yaşatıp melekler kadar özgür olduğunu hissettirecek şekilde benliğime hapsederdim. Hayallerim her zaman bir film sahnesi gibiydi. Film senaryolarına özenir, her şeyin kafamızda kurguladığımız gibi ilerlediğini zannederdim. Çünkü her şey tehlikeli olacak derece de şahaneydi lakin artık yanıldığım bir nokta vardı ve bu nokta beni delicesine gizemli bir girdap gibi içine çekerken ona döndüm, ahzanlı gözlerimle ona son bir kez baktım. Duygu yüklüydü gözlerim, anlam doluydu, hüzün doluydu... Bana bakan tehlikeli gözlerde ise tek bir buruk bakış aradım, tek bir çırpınış. Belki o zaman kurtarabilirdik bu tükenmiş sevdayı ama baktığım gözler ne yazık ki çoktan körelmişti. Çünkü onun lügatında sevmek kelimesinin tek bir harfine dahi rastlayamazdınız. Ona göre sevmek ruhen sevmek değildi, kalben sevmek değildi, sözde sevmekti Çünkü o zalim bir afirdi. Değişen o değildi, değişen ben de değildim. Hiç kimse değişmemişti. Sadece tanıdığımı zannettiğim adamı yeni yeni tanımaya başlayıp, yaptıklarının farkına varıyordum. Ne kadar da aptalmışım meğer! Gözümden bir damla yaş süzülüp yanağımdan aşağı temkinle kayarken parmaklarımın ucuyla hızlıca sildim. Çünkü bu adamın karşısında ağlamak, bu sevdasız adamın önünde ağlamak kendime yakıştıramadığım bir davranıştı. Kendimden emindim bu sefer. "Neyi anladım biliyor musun?" diye sorduğum sırada pür dikkat beni dinlemeye başlamıştı. "Sevmenin, sevilmeye eş değer olmadığını anladım. Neyi anladım biliyor musun? Aşkın sadece kalben ve ruhen hissedildiğini anladım. Ve neyi anladım biliyor musun? Bizim ayrı dünyaların insanı olduğumuzu anladım sonunda." *** Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Tüm hakları saklıdır.
KARTANESİ (Soğuk Serisi - 1) بقلم asknnur
73 جزء undefined أجزاء إكمال
İKİNCİ BASKISIYLA RAFLARDA. Tüm masalları unutun... Büyük, kötü Ejderha belki de sandığınız gibi değildir. Belki de sadece yaralıdır ve Prenses belki de masallarda anlatılandan çok daha cesurdur. Ülkesindeki iç savaştan kaçan Zaina kadın ticareti yapan Rus mafyasının eline düşer. Burada başına gelen şeyler yüzünden tüm hayatı kararan Zaina bir de bu adamlar tarafından çok daha acımasız bir adam olarak bilinen Boryenka Nikolay Sokolov'a satılır. Nikolay, Zaina'yı zorla alıkoyarak kendi yanında tutar Zaina ise artık kaçacak cesareti kendinde bulamaz. Çünkü Zaina'nın nefreti başka bir duyguya dönüşmüş. Nikolay'ın ise içinde bir bilinmezlik uyanmıştır. "Bana iyi hissettiriyorsun küçüğüm... Sanki mutluluk mümkünmüş ve dünya yaşanmaya değermiş gibi.'' Nikolay'ın avuçlarının arasındaki bir kuştum sanki kalbim bir kuşun kalbi gibi hızlı hızlı çarpıyordu. * Nikolay bakışlarını gökyüzünden bana çevirdi ben hala yerdeydim ve o da üzerimdeydi. ''İlk gördüğün kar, bu yağan kar olsun mu?'' Yutkundum, kalbim seri atışlar yaparken tekleyerek durmasından korkuyordum. Başımı salladım. ''Olsun...'' Dudaklarını yaladı ve o dil hareketi beni hipnotize etti. ''İlk kar tanesi benimle birlikteyken düştüğüne göre bundan sonra göreceğin her kar tanesi sana beni hatırlatsın...''