Her şey takdir iledir. Kaderin, iyisi, kötüsü, tatlısı, acısı, hep Allah-ü Teâlâ'dandır. Kader, Allah-ü Teâlâ'nın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan şeyleri, zamanı gelince yaratmasıdır.
Evlenmek, nasibi çıkmak veya çıkmamak da takdire bağlıdır. Allahü teâlâ, takdirine göre sebepler yaratmaktadır. Mesela bir kız dua eder, (Ya Rabbi, evlenmek hakkımda hayırlı ise, evlenmeyi bana nasip eyle) der. Duası kabul olursa evlenir. Evlenmek için tedbir almak ve sebeplere yapışmak lazımdır. Mesela kötü birisi ile evlenip de suçu kadere yüklemek doğru değildir.
Tedbir alıp sebeplere yapıştıktan sonra evlenemedim diye kendini sıkıntılara sokmak çok yanlış olur. (Nasibuke, yusibuke) buyurmuşlardır. (Nasipse, kavuşursun) demektir. Yine, (Nasipse gelir Hint'ten, Yemen'den, nasip değilse, ne gelir elden) demişlerdir.
"Nasibinde varsa, alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa, bütün cihan önüne serilse sana ters."