Nedenlerin içinde kaybolan bedenler.
Acı bir yas düşünün saç tellerinizden size tutunup bir parçanız haline gelmiş olan. Tek tek saçlarını yolan bir kadın düşünün, bu kabustan uyanmak isteyen, fakat gözlerini aralayamayan.
Matemlerin birbirine görünmez bir ip ile bağlandığını düşünün, çözmeye çalıştıkça düğüm düğüm olduğu. Bir adam düşünün kendini o iple asan.
Adam kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor. Ruh, eve sığmıyor...
...kadın adamı çok seviyor, sevdikçe acıları büyüyor. Ev, zaten dolu.
Onlar birbirleri için gönderildiler yukarıdan.
Yaralı bir nidaydılar yaşadıkları bu dünyada...
Yalnız,
Umutsuz.
"Milena" dedi. Sesi ondan hiç duymadığım bir tınıda çıkmıştı. Bana ait olan dudakları, kurumuş kanı çekilmişti. Sanki, ruhu bedenini çoktan terk etmiş, bedeni ruhunun arkasından matem nidaları yükseltiyordu. "Sevilmeyen kız."
Belki de onlar bir kitap karakteri değildi. Bu da, kitap değildi...