Bir kütüphanede rafların arasında gördüğü kadın şimdi tam silahının ucundaydı işte. Aralarında her daim bulunacak o silah adamın ellerinde alev topuna dönmüştü. "Sen kütüphanedeki adamsın! Gece dertleştiğim adam!" "Benim." "Hayır, sen o olmamalısın. Onun elinde bir sefer kitap diğerinde mendil vardı." Bu konuşmaların hiçbiri geçmedi aralarında. Sustular, sustukları birikti içlerinde. Kadın adamın üstündeki üniformaya baktı. Meçhul dostu bir Yunan teğmeniydi demek ki.