Hüzünle kırpıştırmayın gözlerinizi...Yol uzun, zaman kısa. Her şey güzel olacak diyip, sevdanın buram buram koktuğu ,kapıyı çalan zamansız bir aşk ve imkansızlıkların içinden sıyrılan bir sevda masalı geliyooor!!!
''Sevmek, hep mi hüzün getirir?'' diyordu Selin . ''Kalbim dahasını kaldırmayacak alıyorum gardımı! Bundan böyle kim kalbime bir adım yaklaşırsa yamultucam suratını!'' diyordu. Eeee ne de olsa Laz kızıydı yapar mıydı ,yapardı.
Arkadaşları pek severdi bu inatçı kızımızı. O içtendi,samimiydi ama huysuzdu da.Aldı mı siniri onu, uzak durmalıydı ondan herkes. Olmazsa olmazları vardı, ya siyahtı ya da beyaz.Gri asla olamazdı. Sevmenin büyüsüne kapılacaktı ama aşk kapısını çalıp kaçacaktı.
Hüznün asi çocuğuydu Mesut ,evet evet oydu.Aşkın kapısını tıklatıp kaçmıştı. Sevmenin esiri olup yudum yudum içecekti aşkı. Aşk ; bir kalpte iki can demekti. Ruhundaki meltemlerin sahibi Selin olacaktı.Ama her aşk vakti geldiğinde yaşanacaktı.
Selin ve Mesut'un ''ben ve sen'' değil , ''biz'' olma hikayesi başlıyor.
Ve PERDE...
Genç bir kadının yeniden varoluş hikayesine hazırmısınız?
Ceylan'ın yolu ormanının kralı Aslan'la kesişmişti Aslan Karasinar'la.
Bir oyun kurulmuştu içinde masumların zarar görmesinden zerre çekinmeyen bir tilki ve masumları canı pahasına koruyacak bir Aslan vardı. Peki sizce kim kazanır bu oyunu, gerçekten kötüler her zaman kazanırmıydı?
!! Yaş farkı içerir !!