Büyülü sandığım aşkın bu kadar uzun süreceğini tahmin edemezdim.
Bu kadar uzun süren bir aşkın gerçek olmadığını tahmin edemezdim.
Kalbime bu kadar ince, hoş, naif giren bir erkeğin bu kadar gaddar olabileceğini tahmin edemezdim.
Benim içimdeki uçurtmaları üfleyerek uçuran birinin bir gün uçurtmayı kaybetmekten korkmayacağını tahmin edemezdim.
Ellerime dokunduğunda tenimi pamuğa dönüştürenin, ellerini kullanmadan tüm bedenimi ataşe verebileceğini tahmin edemezdim.
Bilemezdim ki,
Kör de değilim, sağır da, salak da.
Yine de beni deli eden aşığın kalbime hainlik edeceğini
Bilemezdim ki,
Nerden bileyim?
Ares, sert ve soğuk bir gençtir. Elzem ise dilsiz ve içe dönük bir çocuktur. Sınıfa yeni katıldığında, Ares ona mesafeli yaklaşır, ancak Elzem'in naif ve sabırlı tavırları zamanla Ares'in kalbini yumuşatır. İki zıt karakter arasındaki bu ilişki, birbirlerini anlamaya ve içsel yaralarını iyileştirmeye yönelir. Ares, Elzem'in sessizliğinde kendi duygusal boşluklarıyla yüzleşirken, Elzem de Ares'in içindeki acıyı fark eder ve bir bağ kurarlar.