Bir kız ; yıllar boyunca sevdiği adamın peşinden koşmuş , anne sevgisi olmadan , babasını yılda üç-beş günden fazla göremeden , buğulu duvarlar arasında kendi kendini yetiştirmiş bir kız...
Bir erkek ; değer verdiği herkesi teker teker kaybeden , hayata dair bir parça dâhi inancı kalmayan , herkes ve her şeyden nefret eden ...
Bu iki insan ; şans eseri -ve hiç de iyi olmayan bir şekilde- karşılaşırsa , çıkacak olan savaşı kim önleyebilir?
Bu ; iki eksik insanın ve nefret dolu kalplerinin hikayesi...
Bu ; Savaş'ın Beste'si ...
Peki kim demiş, " Her büyük aşk , nefretle başlar ." diye ?
Belki de ; doğru söylemiştir.
O zaman ; gelin hep beraber öğrenelim...
Ne dersiniz?
Not: +18 bölümler içerir.
O kadar zıtlardı ki, biri kor iken diğeri serinleten bir içim su gibiydi.
İşin aslı da buydu zaten. Denge zıtlık gerektirirdi. Yanarsan denge bozulur, yakarsan tek kalırsın. Onu olduğu gibi bırak, avuçlarına dolsun. Seyre dur, sustuğun zamanların acısını o ç ıkartır.
**
Genç kız, ölen babasının hattını kapatsa dahi yazmaktan vazgeçecek gibi durmuyordu.
Tek tik çifte döndüğünde kader çizgisi onun için bir kez daha kırıldı.
☯
"Susma. Çünkü dudağının üstündeki o çukur derinleştiğinde istesen de konuşamayacaksın."