Ben kaderi ve geri kalan tüm hayatı tam 500 yıl önce belirlenmiş sıradan bir kızdım. Altını çiziyorum öyleydim. Ama 18. yaşıma girdiğimde hiç de sıradan olmayacaktım. Hatta 18 yaşına girmeden de önce sıradan olmadığımı hatırladım. Ben bütün dünyanın en güçlü yaratığı olmak için seçilmiştim. Varlığına bile inanmadığım o yaratıkların en güçlüsü olmak ve onları yönetmek için hazır mıydım peki, ya da bunu kabullenebilecek güçte miydim? Koskoca iki ırkı yok olmaktan kurtabilirdim belki, ya da onları daha kötü bir hayata sürüklerdim. Bu seçimler benim elimdeydi ve ben İNSANÜSTÜ KRALİÇE olacaktım. Sonsuza kadar da öyle kalacaktım.