"Ateş ile kelebeğin hikayesini bilir misin ?" dedi adam karşısındaki kıza
- kiz "Hayır" dedi
Tam tamına 25 saatmiş, tüm yaşayacağı. Saat tam 23.00'de çıkmış kozasından, kanatları bin bir renk! Gerinmiş iyice, uçmuş en yükseğe, başı dönmüş hemen.
Ne güzelmiş meğer yaşamak.
Gökyüzünün 7.katında parlak bir ışık görmüş önce... İleride çok uzaklarda. Yaşam merakıyla dopdolu, parıltıya doğru uçmaya başlamış. Uçtuğu parıltı ateşmiş. ama bilmiyormuş mı ateşin ne denli tehlikeli olduğunu.
Yaşlı olan kelebek
-"dur ne yapıyorsun yaklasma ona ateş o yanarsın "diye uyarmış
Genç kelebek umursamamis uçmaya devam etmiş yaşlı kelebek bir kez daha uyarmış
-"dur Daha göreceğin birsuru şey var" demis yaşlı Kelebek
"BEN BAŞKA ŞEY GÖRMEK İSTEMEM. ŞU KARŞIMDA KIVRAK KIVRAK DANSEDEN, KIRMIZI, SARI HARENİN YAKININDA OLMAK, TEK İSTEĞİM" der ve uçmaya devam eder.
Yaşlı kelebek, hayatının son dakikalarında genç kelebeğin ateşe ÂŞIK olduğunu anlar. Yapacak hiçbir şey, anlatılacak hiçbir deneyim yoktur. Çünkü 25 saatlik ömründe tecrübe etmiştirki HER ÂŞIK, NE DENLİ TEHLİKELİ VE YANLIŞ OLURSA OLSUN AŞKINA KAVUŞMAK İÇİN TÜM TEHLİKEYİ ZATEN GÖZE ALMIŞTIR...
Çünkü biliyormuş ki, Genç Kelebeğin tek isteği AŞK' ına kavuşmakmış. Ve yine biliyormuş ki, bu, Genç Kelebeğin yok olması demek...
Ve kelebekATEŞİN KOLLARINA ATAR KENDİNİ.
YANAR, KAVRULUR VE YOK OLUR GİDER...
Ben "ATEŞİM" der adam kızın gözlerinin içine bakarak
Sende "KELEBEK"...
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...