Uncontrollably Fond
  • Membaca 69
  • Suara 4
  • Bagian 1
  • Membaca 69
  • Suara 4
  • Bagian 1
Sedang dalam proses, Awal publikasi Mar 16, 2017
Kontrolsüzce düşkün olmak..Çok sevmek.
 'Shin Joon-Young (Kim Woo-bin) ve No Eul (Bae Suzy) ayrılığı daha çocukken tatmış kalpleri kırık iki küçük çocuk. Yıllar sonra iki yetişkin birey olarak tekrar karşılaşırlar. Shin Joon-Young şimdilerin en iyi aktör ve şarkıcısı aynı zamanda fazlasıyla zeki ve çekici biridir. No Eul ise belgesel yapımcılığı yapmaktadır. Dürüstlükten daha çok paraya önem vermek ile birlikte, ondan daha üst seviyedeki insanlara yalakalık yapmaktan da çekinmeyen biridir'diyor  Vikipedi.Shin Joon-Young tarifi doğru fakat No Eul anlatılanın aksine daima dürüstlükten,adaletten yana bir karakterdir.
Hikayeyi istediğim tarzda değiştireceğim.Bu iki güzel çifte yakışır bir son yazacağım.Keyifli okumalar..
Seluruh Hak Cipta Dilindungi Undang-Undang
Daftar untuk menambahkan Uncontrollably Fond ke perpustakaan Anda dan menerima pembaruan
atau
#134yenihikaye
Panduan Muatan
anda mungkin juga menyukai
anda mungkin juga menyukai
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
HEMDEM cover
(+18)Seks Hikayeleri cover
Babacık'ın Minik'i cover
Güneş Çiçeği | yarı texting 𓍯𓂃 cover
KÖYLÜ GENÇLER (+18) cover
GÜNAHA DAVET ( +24 ) cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
Takıntı cover
Rus mafyası / Yarı Texting  cover

Lafügüzaf

26 Bagian Sedang dalam proses

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.