Bir tarafda serin yaz yağmuru diger tarafda korkunç kış fırtınası. Yanmayan sokak lambalarının ürkekliği ve ileride beni bekleyen üç beş köpek. Yine o girdap gecelerinin sessizliği çökmüştü. Asrın idrakine seslenemeyecek kadar ürkektim. Hemen sağ tarafdaki sarmaşık, yapraklarını soğuk betona teslim ediyordu. Hayallerimi yıkan hayata seslenmek geliyordu içimden ama sesim çıkmıyor ruhum bedenime ağır geliyordu. Buğulu yanlizliklar ve soğuk ruhum kışı getiren bir çift gözyaşıyla ilerliyordum yoluma. İmkansız berdavanlar ve imkansız hayaller... İlişen bir çift göz allak bullak etmemeliydi hayatımı büyük bir maviye akan bulutlar kadar hafif ve ferah olmalıydım hak etmiştim sanki bunu. Kelepçelenmiş idamı bekleyen hayat mahkumuydum ben, siyahın asaletini giymiş ama kaybolmuş kahverengilerine boğulanlardandım. Ama son yaprak hala düşmemişti. Hayellerin bittiği yerde başlamazmıydı zaten umutlar. Sol tarafımdan beni takip eden insan, tenimdeki soğuk ve yanlızlıkla baş başa bırakmalıydın beni..