MEHÂVİF
  • Reads 8,369
  • Votes 156
  • Parts 3
  • Reads 8,369
  • Votes 156
  • Parts 3
Ongoing, First published Mar 29, 2017
Mature
Gecenin karanlığına bedeni hapsolurken bedeninde ateşin ona bıraktığı armağanlarla birlikte adımlamıştı bir şeytanın gölgesine. Seray Doğan, bütün armağanlarını ateşe emanet ettiğinde izleri, bir hafızanın gazabına uğradı. Gece söndü, gündüzü hissetti; sadece gecenin içindeydi ama buna rağmen, hissettiği gündüzdü. Ona her baktığında gece bakışlarında söndü, avuç içlerine baktı; canlandı... Canlandı, canlandı; kelimeler değirmende acıtarak döndü ve sonra, öldü. Öldü, öldü... Ve canlandı. Dizlerinin tam üzerine çöktü, acıları yeniden zihninde karıştı; yine de ölüyordu. Seray Doğan, hep ölmüştü... Sonrasında can çekişerek canlanarak. 
Mehavif... Mehavif. 
Bir adamın zihnine misafir oldu, bir adamın zihninde cinayet işledi; o adamsa cinayeti görmezden geldi. Armağanları, bir daha asla unutmamak üzere o cinayetin işlendiği zihne hapsetti; kazıdı avuç içlerindeki satırlarla. Kendisini unutacak gibi oldu, hatta bazı zamanlar nerede olduğunu bile unuttu ama o armağanların kime ait olduğunu, o armağanların nedenini; o armağanların işlediği cinayeti hiçbir zaman unutmadı.
 Beha Alkan.
Bütün ateşi avuç içlerinde sakladı, armağanları söndürdü ama küllerini hep diri tuttu, geçmişle. Öldürdü, canlandırdı. Karanlığı hapsetti, karanlık her yeri sardığında sönmüş geceye şu cümleleri fısıldadı: "Karanlığın izinden gidenler azdır."
All Rights Reserved
Sign up to add MEHÂVİF to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
You may also like
Slide 1 of 10
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
Akrep Tuzağı /Gay cover
Aşiretmiş ( Gerçek ailem) cover
HAYATTA KALMA SANATI cover
Köpek cover
TERAZİ  (Tamamlandı) cover
Asena ✯{gerçek ailem}✯ cover
MAHKUM cover
teacher's pet- aslaz texting cover
Mavi Aşk  cover

YARALASAR(Kitap Oldu)

55 parts Ongoing

"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.