Duyduğum cümleden sonra hızlı atan kalbim daha hızlı atmaya başladı ve kulaklarımdaki çınlamaya bir de uğultu eklendi. Göğüs kafesim daralırken gözlerimi hızlıca ona çevirdim. Az önce ne demişti o? Yanlış duymuş olamazdım değil mi? Yoksa kargaşanın ortasında kendimi rahatlatmak için hayal ettiğim bir şey miydi?
"Doğru mu duydum? Ciddi olamazsın?" Derin nefesler alarak ona bakmaya devam ettiğimde gözleri yüzümü taradı. Sanki bu beni son görüşüymüş ve her bir yüz hattımı hafızasına kazımak istiyormuş gibi baktı bana.
"Doğruyu duydun, evet, ben seni sevi-" Sözünü bitiremeden midemde bir darbe hissettim. İlk önce görüşüm karardı, bilincimi yavaş yavaş kaybettiğimi hissediyordum. Tanrım, en azında mutlu ölüyordum.