Yanıyordu; bacaklarım, gözlerim, kurumuş boğazım, açlıkla titreyen ellerim, özgürlüğün tadını özleyen dudaklarım; en çok da onsuzluğa alışamayacağını çok iyi bilen kalbim, yanıyordu.
Ve ilk kelimeyi okur okumaz, firar etti hıçkırıklarım.
Jungkook'um yazıyordu, benim Jungkook'um.
Seninim demek istedim o an, lakin diyemedim.
Konuşmak istedim; ama dediğim gibi, onun yokluğuyla sonsuzluğa uğurlanmıştı her zaman büyüleyici olduğunu söylediği sesim.
Özür diledim ondan, cevap veremediğim için, özür diledim.
|080417| to swagnochu⭐
• Dikkat, angst fic olup, ölüm kalım meselelerinden tesisimiz sorumlu değildir.
Galatasaray teknik direktörünün büyük kızı olan Mayıs, derbide attığı golün ardından sakatlanan yıldız oyuncuya babasının ne kadar üzüldüğünü görünce dayanamaz. Hem babası hem de düşük not aldığı stajının puanını yükseltmek için fakülte hocalarından birisiyle bir anlaşma yapar.
Sakatlanan topçuyu üç ayda sahalara döndürmenin sözünü veren Mayıs, bu sözü verirken Doruk'un ne kadar huysuz bir insan olduğundan habersizdi. Ama kendisi de ondan aşağı değildi.
Ve top kaleye, tam isabet etmişti.