Karanlık, çocukluktan beri alışık olduğum bir ifadeydi. Tek başına geçen karanlık geceler, evimize gelen karanlık gözler, karanlık bir babanın karanlık çocuğuydum. Belirsizlik her hücremde hüküm sürmüş bedenime haykırıyordu.
-Alev
Evlerinin silahlı saldırıya uğramasıyla ertesi gün babası tarafından verilen kararla sebepsizce küçük bir kasabaya gönderilen genç kız, iki yıl boyunca geri dönebilmesi izni verilmesi için bekler ve tam iki yıl sonra olaylar istem dışı gelişir.
Mükemmel bir hayata sahip olan genç kızın düzenini alt üst eden kararın bu adamla bir ilgisi olabilir mi?
Peki bu öfke niye?
Hayatta kalabilecek kadar şans var mı?
Ne yapmacık bir kurgu, ne alışılagelmiş bir konu...
Sadece... Sadece hissetmeliyiz...
-TRENDEKİ YABANCI