Gençtim yani toydum. Başka hiçbir seçeneğim yoktu. Daha doğrusu başka hiçbir seçenek bırakmamışlardı. Kandırılmış mıydım ? Belki de. Yinede günden güne alevleniyordu intikam ateşi. Kim bilir belki de küllere dönüşecektir bu ateş. Fırtına öncesi sessizlik denmez mi buna da ? Belkide başlayacak olan bir savaşın habercisidir bu küller. Çok önceden çizilmiş yolum ve kimse bana sormamış bile. Bu benim hüzünlü lanetim, hüzünlü efsanem, hüzünlü hikayem... Not: Bu hikayeyi aslında 4 yıl önce yazmıştım. 4 yıldır da raftaydı. Melezi ilk kullananlardanım. Akademi, lise tarzını da ilk kullananlardanım. O yüzden lütfen bunu göze alarak okuyun. Teşekkürler. (Yorumlarda da görebilirsiniz)