Story cover for Özgürlük by FredomForever
Özgürlük
  • WpView
    Reads 363
  • WpVote
    Votes 34
  • WpPart
    Parts 11
  • WpView
    Reads 363
  • WpVote
    Votes 34
  • WpPart
    Parts 11
Ongoing, First published Apr 21, 2017
Mature
1 ay önce başladı. Çağrılar. Özgürlük çağrıları, bana saçma gelen çağrılar.
Televizyonlarla başladı. 1 dakika boyunca ülkelerin birbirleriyle olan savaşlarını televizyonlarda izliyorduk. Sadece 1 dakika sürüyordu ama bütün dünyaya kaos etkisi yaratmaya yetiyordu. İnsanların kan içinde boğulduklarını, ağlıyarak infaz edildiklerini izliyorduk. İçimizi bir ürperti kaplıyordu. Kendimizi kötü hissediyorduk. Aynaya baktığımızda vicdan azabı çekmeye başlamıştık. O 1 dakikalık savaş sahnelerinin hep sonunda güven verici bir ses şunu diyordu. "Bu insanlar bunu hak etmiyor. Barış zorla olmaz. Sadece uzlaşarak kâinatı anlıyabilir ve sahip çıkabiliriz." Diyordu. 
2 Hafta boyunca her gün izledik. Sonunda, bir şey oldu bu sefer bilim adamlarının yaptıkları silahları, bombaları nasıl insanlar ve hayvanlar üzerinde denek olarak nasıl kullanıldıkları yayınlanmaya başladı. Ama bu sefer çok daha kötü oldu çünkü özgürlük arayışındaki adam. Bu görüntüleri televizyonda değil. İnternet olan olmayan her yerde yayınlamaya başladı. Bilgisayar, tablet, telefon... Bu ürkütücü olaylar Times meydanında yayınlanınca son noktayı koydu. Devletler sıkı önlemler almaya başladı. Bütün internet ağlarını kapattılar. Times meydanına Polis ve Jandarma döşediler. Telefonlarımızın dinlenmeye başladığını ise 1 hafta önce fark ettim. Telefonları dinlemek için özel bir örgüt bile kurmuşlardı. Ama ben inanmamıştım.  1 hafta önce
arkadaşımla önemli bir şey hakkında konuşuyorduk. Olaylar ve hükümet hakkında. Bundan birkaç saat sonra sigara içmek için yola çıktım.  Yoldan geçen biri bana çarptı "Beyefendi, dediklerine dikkat et " dedi ve yoluna devam etti. Ve bir daha onu görmedim. 
Size ilginç veya saçma gelebilir. Dediklerim tuhaf hisslere kapılmanızda yardımcı olabilir.
Ama yaşamadan bilemezsiniz.

Özgürlüğünü, hakkını isteyen herkese ve
All Rights Reserved
Sign up to add Özgürlük to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
Kayıp Yüzük by hemhal890
31 parts Complete
"Elini göster." Elimi arkamda yumruk yaptım. "Leo?" dedim yardım dilenen bir ses tonuyla. Fakat Leo bakışlarını kaçırdı. Bakışlarını kaçırdığı anda takılı kaldı. Gözleri liderin eline düştü. "Lider." dedi. "Yüzüğün?" Gözlerimi onun eline çevireceğim sırada elini arkasına götürdü. Başını bu seferde sağına doğru yatırdı. "Bana elini göstermeden buradan gidemezsin." Yutkundum. Her an ağlayacak noktadaydım. Çocuk gibi tepinerek ağlama isteğiyle doluydum! "Feride." Gözlerimi sımsıkı kapattım. "Elini göster." derken sesi kısıktı. Daha fazla direnmenin bir sonuca varmayacağının bilincinde olarak yavaşça elimi önüme doğru uzatıp, yumruğumu açtım. Çıt çıkmadı. Demek ki yüzüğü Leo gibi onlarda göremiyordu. Rahatlayarak bir nefes verip gözlerimi açtığım sırada, yüzük parmağıma bir elin değmesiyle irkilerek ona baktım. Sağ eliyle, sol elimin yüzük parmağına dokunuyordu. Lütfen göremiyor ol. Lütfen. Gözlerimi yüzüne çevirdim. Kaşları çatılmıştı. Bakışlarını yüzükten alıp, gözlerime çevirdi. Elimi çekmeye çalıştım. Bırakmadı. Arkasına sakladığı elini öne uzatıp bana doğru gösterdi. Parmağındaki sade, gümüş alyans parladı. Bir küfür savurdum. Elimi tekrar çekmeye çalıştım. Bir kere daha ve bir kere daha... Ne kadar çekiştirirsem, çekiştireyim elimi bırakmadı. Dolan gözlerimi Leo'ya çevirdim. Beni buradan götürmesi için ona yardım dileyen gözlerle, baktım. Fakat karşılık alamadım. 17.09.2023
You may also like
Slide 1 of 10
KROM VE KEMİK BxB cover
Mafyatik Aile cover
ɳҽϝҽʂ cover
YASAK DENEY cover
KARANLIĞIN VARİSLERİ  cover
KIYAMET TOHUMLARI cover
Patron cover
Kayıp Yüzük cover
Asena deniz (gerçek ailem) cover
The Eve | Minsung | cover

KROM VE KEMİK BxB

51 parts Complete

"Yukarıda, bulutların üzerindeki o steril fanusta yaşayanlar için hayat bir oyundu. Aşağıda, çamurun ve pasın içindeki bizler içinse sadece nefes alma savaşı." Adım Yenal. Ama bu lanet şehrin arka sokaklarında, neon ışıklarının altında bedenimi ve yumruklarımı satarken herkes bana Nox der. Kurallarım basitti: Asla güvenme, asla yalvarma ve tek varlığım olan kardeşini hayatta tut. Ta ki o geceye kadar. Pars... Şehri yöneten Konsorsiyumun tek varisi. Damarlarında kan yerine sıvı altın akan, insanlara baktığında sadece fiyat etiketleri gören o kibirli prens. Beni o kulüpte, ayaklarının dibine atılan paraları toplarken izledi. İğrendi. Aşağıladı. Ve sonra, hayatımın iplerini eline aldı. Kardeşimi yaşatmak için, nefret ettiğim o adamın dünyasına girmek zorundayım. O, beni satın aldığını, bana sahip olduğunu ve irademi kırabileceğini sanıyor. Beni evcilleştirebileceğini sanıyor. Ama unuttuğu bir şey var: Sokaklar, saraylara benzemez. Ve biz sokak köpekleri, tasmamız ne kadar sıkı olursa olsun, ısırmaktan vazgeçmeyiz. Biri kromdan bir tanrı, diğeri etten ve kemikten bir isyancı. Biri yok etmeye, diğeri hayatta kalmaya yeminli. Mülkiyet yasaları, kalbin ritmini durdurabilir mi?