Koşuyorum... Nereye gittiğimi bilmeden ve en önemlisi arkama bakmadan. Özgür bir kuş misali havaya yükseliyor ruhum. Nefesim kesiliyor ama pes etmiyorum. Ayaklarımın ağrısına aldırmadan... Sadece koşuyorum, nereye mi? Bilmem belki de özgürlüğe... Koyu kahve gözlerine baktığımda sert duruşu ve çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. "Neden yapıyorsun bunu?" anlamsızca yüzüne baktım. "Neyi?" tıslar gibi çıkan sesiyle ürkmüştüm ama belli etmemeye çalışıyordum. "Benden uzak duruyorsun... Beni sevmeyi bile denemiyorsun. Senin gözünde bu kadar mı aşağılık bir adamım?" duyduğum cümleyle afallamıştım ama söylediğim şey tam tersine şaşırtıcıydı. "Seni sevmeyi denemiyorum Ozan, Çünkü... Ben seni seviyorum"