Beyza ve Emre'nin hüzünlü bir o kadar da eğlenceli aşkına hep beraber tanıklık edelim. İçimde kendime karşı olan son güvenimle kapıyı tıklayıp içeri girdim. Patronumun söyleyeceği önemli şeyi çok merak ediyordum. 50'li yaşlarının sonuna gelmiş olan patronum odanın içinde bir ileri bir geri yürümeye başladı. Ne söylecekse çok önemli olmalı. "Beyza, kızım 1 yıl boyunca bu şirketi çok güzel yerlere getirmemde bana yardım ettiğin için teşekkür ederim. Ama benim vaktim doldu şimdi yerimi istemeden de olsa oğlum Emre'ye bırakıyorum. Ama sen merak etme hâlâ bu şirkette yönetici asistanı olarak işine devam edeceksin. Dikkat et kızım oğlum bu şirketi 1 ay içerisinde batırmasın. Sana güveniyorum güzelim. " "Ne yani çocuk bakıcısı mı olmamı istiyorsunuz benden?" garipti hemde çok. "Bir nevi öyle kızım güvenimi boşa çıkarma oğlum birazdan gelir burda bekle" dedi ve gitti. 10 dk sonra kapı açıldı. İçeri giren kişi ile sinirlerim tavan yaptı. " Bay Züppe?!!" "Çarpık bacak?"dedi ve sırıttı.