Zümrüt-ü Anka ölümüne yakın Kaf Dağı'na göç eder. Kuru dallardan yaptığı yuva güneş ışınlarıyla yanarak Simurg'u küle çevirir ve küllerinden yavru Simurg çıkar :) Simurg bilgi ağacında yaşar ve sonsuz bilgiye sahiptir. Ters giden ne varsa ona akıl danışılır. Gün gelir ortalıktan kaybolur. Kuşlar endişelenir, ne yapacağını şaşırırlar ve zaman geçtikçe umudunu keserler. Derken uzak ülkelerden haber gelir, altın tüyünden biri bulunmuştur ve umut ışığı doğar. Tüm kuşlar toplanır Simurg'u aramaya çıkar. Rotalarındaki yedi dipsiz vadiyi aşacaklardır. Sırasıyla; -İstek -Aşk -Marifet -Hayret -Tevhid -Yokluk Vadileri. Hep beraber yola çıkmışlar fakat yol zorlu ve uzundur. Yorulurlar, devam edemeyenler olur. Bülbül aşığını bahane eder geri döner, papağan güzel kuşlarının ziyan olmasını istemez, kartal gökteki krallığını bırakamaz. Sayıları gitgide azalır. 7 vadi bitip Kaf Dağı'na ulaştıklarında sayıları 30 kalmıştır. (Simurg adı da buradan gelmektedir. Si:30, Murg:Kuş) Sonunda Simurg'u gördüklerinde ise Simurg'un kendileri olduğunu fark ederler; dergâh aslında bir aynadan ibarettir. O gün hayatımın dönüm noktasıydı.O gün öldüm şimdi ise küllerimden doğuyorum. Pespembe olan hayatımı siyaha boyuyorum. Sadece oku tuşuna basın Ankanın nasıl değiştiğine tanık olun.All Rights Reserved
1 part