Skyrim. Buz'un,soğuğun yurdu. Bu diyarda hayatta kalmak için savaşmak gerekir.
Tamriel adlı kıta tek bir İmparator tarafından yönetiliyor. Elsweyr,kedi ırkı Khajitler'in diyarı. Ulu Kaya,büyü gücü fazla olan Bretonların diyarı. Nehirli Vadi,Orman Elfleri'nin diyarı. Morrowind, Kara Elfler'in diyarı. Balyoz Yurt, Kızıl Muhafızlar'ın diyarı. Yaztutan Adası, Yüce Elfler'in diyarı. Skyrim, Kuzeyli'lerin diyarı. Cyrodiil, İmparatorluk insanlarının diyarı.
Oblivion Krizi ile başlamıştı herşey. Oblivion kaotik bir yer ve çok zor yollardan gidilebilir. Burada Daedra Prensleri yaşar. Daedra'lar, Tamriel'i işgal etti. En sonunda Mehrunes Dagon( Daedra Prensi) , Oblivion Diyarı'nı, Nirn'e( Tamriel'in bulunduğu gezegen) yansıttı ve asıl şeytani forma ulaştı. İmparator Martin Septim, Krallar Kolyesi'ni parçalayarak Akatosh( Dokuz Tanrı'nın başı, Zamanın Ejderha Tanrısı) görünümüne girmiş ve Mehrunes Dagon'u Oblivion'a sürgün etmiştir. Martin Septim bu hareketiyle kendisini feda etmiştir.
Yüce Elfler, Yaz Tutan Adası'nda Aldmeri Dominyo'luğunu kurdu ve Tamriel'i işgal etti. Sonucunda bir isyan patladı.
" Kar düştüğünde ve beyaz rüzgarlar estiğinde yanlız kurt ölür. Ama sürüsü hayatta kalır."(Kuzeyli Atasözü) Bir savaş kahramanı çıkıp tüm Tamriel'i kurtarabilecek mi ?
+21 cinsellik ve şiddet içeren sahneler bulunmaktadır. Bu hikaye Dark Romance kategorisindedir ve küçük yaştaki arkadaşlar için uygun değildir. Lütfen dikkate alınız.
✩。:*•.───── ❁ ❁ ─────.•*:。✩
Senin için her gün saçlarımı saldım. Dudaklarımdaki ruju tazeleyip durdum. Parfümsüz dışarıya çıkmadım. Yeni giysiler aldım. O giysileri hakkıyla taşıyabilmek için kilo verdim. Sırf sen birkaç saniye daha uzun bak diye hesaplar yaptım. Kahkaha atmadım, yüz hatlarımı korudum. Beni güzel gör istedim. Baktığında beni arzulaman için dünyanın en güzel kızı olmaya çalıştım. Güzel gözlerine bakarken kayboldum, derinlere battım. Sense elimden tutmak yerine beni gözlerinin derinliklerinde boğmayı tercih ettin. Kırmızı rujum dağıldı, makyajım silindi, saçlarım kabardı. Ve yeniden kilo alıyorum galiba. Seni beklemekten vazgeçtiğim gün, kendimden vazgeçtiğim gün mü olmalıydı? Hayır, böyle bitmesi şart değildi. Gözlerini açıp bana baksaydın, yaklaşıp ellerimi tutsaydın... Ya da en azından beni yanıtsız bırakmasaydın böyle bitmezdi. Eğer beni biraz bile sevseydin dünyanın en güzel kızı olurdum. En güzel, en asil ve en mutlu... Ama şimdi en suçluyum. Seni sevdiğim için, hiç olmadığım kadar suçluyum.
Vazgeçişimin damgası, intiharımın tescili. Dudaklarını bir kez bile öpememenin sancısı. Aramıza koyduğun duvarlardan atlama vaktim. Aşağı düşeceğim sevgilim ve öleceğim. Bir kez bile kalbine gömülmeyeceğim. Çürümeme izin ver. Bu yorgun beden karışsın toprağa ve and içelim birlikte, birbirimizi görmeyeceğimize. Sakın bir kavanoza koyma, kalbim çoktan darılmış sana. Ve o güzel gözlerin... Yaşarken görmedin, ölü bedenime değmesin. Beni en güzel halimle hatırla. Kanı çekilmiş, çürümüş ve delicesine sarhoşken değil. Senin için geldiğim o gün gibi, en güzel halimle...