Sert rüzgar saçlarımı savurarken soğuktan titriyordum. Gecenin ayazı çökmüştü bulutların üstüne. Her taraf karanlık sessiz bir uçurumdu. Uçurumdan aşağı düşsek kimseler bizi bulamazdı. Neden burada uçurumun kenarında bekliyorduk? Ölüm bize kapısını açmıştı ama içeriye girmeye ikimizin de gücü yoktu. Aras sessizce sigarasını içerken çok düşünceli duruyordu. Biz hep işlere kalkıştık. Ben ve Aras olmayacak sevda da kendi kuyumuzu kazdık. " Imkansız hayaller kurduk hep değil mi?" dedim soğuktan titremiş sesimle. Sigarasının mızgırtısını yere silkeleyerek zümrüt yeşili gözlerini gözlerime dikti. " Imkansız deme, bilemeyiz. " " Ama imkansız bir sevda bu şehire sığmaz? "All Rights Reserved