Hadi şimdi bir dürüstlük oyunu oynayalım. Doğru söyleyin beyler, hiç dostum dediğiniz birine ihanet ettiniz mi? Ya da siz kızlar, abinizden gizli saklı işler çevirdiniz mi? Hatta şöyle söyleyeyim hiç abinizin en yakın arkadaşına aşık oldunuz mu? O, oldu. Karşılıksız kalacağını düşünüp onu unutmak istemekse hayatının en büyük hatasıydı. Ama yaptığı bu hatadan onu kurtaran yine İMKANSIZ aşkıydı. "Ne istiyorsun?" diye sordum. Zavallı sesim titremişti. "İstek hakkımı 3 ay sonraya saklıyorum." "Saçma. Erteleme gibi bir hakkın yok. Ne istiyorsan şimdi iste." Zaten bu lanet olası iddiayı neden kabul ettiğimi hâlâ bilmiyorum. "İsteyeceğim şey için henüz hazır değilsin. En azından 18'ine kadar." Sesi her zamanki gibi ciddiydi. Ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. "B-ben." Ağzım açıldı ama beceriksizce kapandı. Kendimi topladığımı sandığımda sesim yine titremişti. "A-anlamadım. Ne demeye çalışıyorsun?" Yanaklarım alev alevdi. Kulaklarımdan ateş çıkmak üzereydi. O benim aksime gayet rahattı. Bakışları önceki gibi değildi. İçime işliyordu. "Benim isteğim senin hediyen olacak Fındık. Doğum gününde benden alacağın en özel hediye ve senden isteyebileceğim en güzel istek." Dostum dediği insanın kız kardeşi için böyle duygular hissetmemeliydi. Hatta hiçbir kız için. Uzak durdu... kaçtı. Zaten yaralarla dolu bir çocukluk geçiren Yeşim'e karşı bir şeyler hissetmesi hiç doğru değildi. Yeşim'in korkulu rüyası gün gelip tekrar karşısına çıktığında ise Bera için hiçbir şey kolay olmayacaktı. Ama kader onları hiç ummadıkları bir anda birleştirecekti. Bunu ikisi de değiştiremezdi. Sadece vuslatı uzatabilirlerdi. YAYIMLANMA TARİHİ (10.11.2017) Kapak tasarımı @dowofficial (@mayneymishera)