Yıllar geçti Rapunzel sarı uzun saçlı alımlı bir genç kız oldu. Büyücüden başka bir insan görmemişti hayatında. Rapunzel büyüdükçe, cadı kadının telaşı artıyordu. Rapunzel'i bir erkek görür de aşık olursa, elimden alırsa, diye telaşlanıyordu. En sonunda Rapunzel'i bir yere kapatmaya karar verdi. Sık ağaçlı bir ormanın içinde yüksek bir kule yaptı. Bu kulenin ne merdiveni vardı ne de kapısı. En tepesinde bir odası vardı sadece. Cadı, Rapunzel'i getirip bu odaya bıraktı. Zavallı kızcağız buradan ne dışarıya çıkabiliyor ne de bir insan yüzü görebiliyordu. Cadı her gün Rapunzel'i görmeye geliyor, ona yiyecek bir şeyler getiriyordu.
Her akşam üstü geldiğinde de bu merdiveni olmayan kuleye tırmanmak için Rapunzel'e sesleniyordu: - Rapunzel! Uzat örgülerini güzel kızım. Rapunzel uzun sarı saçlarını örgü yapar, aşağıya uzatırdı. Büyücü de kızın saçlarına tutuna tutuna yukarıya çıkardı. Gece geç vakit olunca da evine bu yolla geri dönerdi. Bir gün ülkenin prensinin yolu bu sık ağaçlı ormana düştü. Ormanda gezinirken daha önce hiç görmediği bu yüksek kule dikkatini çekti. Kulenin yanına yaklaştığında içeriden çok güzel bir sesin geldiğini duydu. Rapunzel şarkı söylüyordu. Sesi de yüzü kadar tatlıydı." Prens birden bu sesin sahibine aşık oldu.
Yukarıya nasıl çıkacağını düşünürken Büyücü kadının ayak seslerini duydu. Hemen bir ağacın arkasına saklandı. Büyücü kulenin dibine geldi ve yukarıya bağırdı: - Rapunzel! Uzat örgülerini kızım. Prens hayretler içinde kalmıştı. Kulenin en tepesindeki pencereden ay yüzlü, Altın saçlı, bir kız saçlarını aşağıya sarkıttı, korkunç sevimsiz yüzlü, çatlak sesli, ihtiyar cadı da yukarıya çıkmıştı. Prens beklemeye, bu işin iç yüzünü anlamaya karar verdi. Kadın eve dönene kadar bekledi. O gittikten sonra prens pencerenin altına geldi. Sesini cadı
Derin Gökser, 17 yaşında babasının işi nedeniyle doğup büyüdüğü ilçeden, alışık olduğu evden ve okulundan ayrılmak zorunda kalır. Yeni hayatına uyum sağlamaya çalışırken, tesadüfen şahit olduğu bir kavga tüm düzenini altüst eder.
Hayatını değiştiren bu olay, Derin'i hem kendi geçmişiyle yüzleşmeye hem de karanlığın esaretiyle mücadele etmeye zorlayacaktır.
•
"Neden böyle bakıyorsun bana?" dedim, sesim bir fısıltı kadar cılızdı.
Sustu, sonra o tanıdık gülümsemesi yüzüne yerleşti. "Çünkü sadece gözlerine bakarak kaybolabiliyorum."
İçimde bir şeyler titredi. "Kaybolmak tehlikeli değil mi?" diye sordum, fısıltıyla.
Yüzüme doğru hafifçe eğildi, sesi tok ama içten bir sıcaklık taşıyordu. "Senin yanında her şey güvenli Derin..."
•
Başlangıç Tarihi: 03.12.2023
Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar hayal ürünü olup gerçeği yansıtmamaktadır, tamamen kurgudan ibarettir.