"Şu kafandaki şey yüzünden seni tam göremiyorum, çıkarsana şunu!" "Sen benim kafamın üstündeki şey yüzünden değil, kendi kafanın içindeki şeyler yüzünden göremiyorsun beni. Önyargılarını kafandan atmadığın sürece de bu böyle kalacak." İnsanlar biz muhafazakar kadınlara karşı hep bir önyargı içindeydi. 14 yaşında kaldığım sefil yetimhane hayatından beni kurtaran ailem Hollandalı zengin bir iş adamıydı. Her istediğimi satın aldığını sanıyordu ama mutluluğuma parası yetmemişti. Örtünmeme karışmamış, kendi kararlarımı kendim verebilecek kadar güçlü olduğum için bu hoşlarına bile gitmişti. Lakin 20. yaşıma bastığım gün, herkesin baskısından kaçmaya çalıştığım gün koca Hollanda da O'nunla tanıştığım güne kadar babamın bana satın alamadığı şeyin O'nda olduğunu gördüm...