Geçmişin acılarını sırtlanıp karanlığa sığınan iki beden.
Saydam yaşamları üst üste gömülürken hiçlikten bir yankı duyuluyordu.
Bütün yalnızlıklarınızın ilenci korusun çoğulluklarınızı, 'cinnet' koyun erdemin adını.
Bir cinnetle bir araya gelen fersiz bakışlarının buluşmasıyla şavkıyan karanlığın hikayesi..
O, Samira Meyra Eroğlu
Geçmişini ölümün ruhu bedenden sıyırması gibi sıyıran, feri sönmüş grilerine boşluğu mesken etmiş dengesiz, korkusuz ama korkak bir kız.
O, Aden Uluöz
Hayatın süzgeçinden kaçmayı başaramamış, acılarla yoğurulmuş bir hamurun mayası haline gelmiş, süzgeçten geçerken ruhunu kaptıran bir adam. Feri sönmüş kahveleri zihninizin yarı aralık kapısına yüklenir, bulduğu boşluklara sızarak mantığınızı felç eder.
Ölümü yaşam sunar, yeniden doğmak insanın elindedir.
__________
Kitap şahsıma ait KOPYALANAMAZ!
ŞAVK isimli ilk kitap.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."