UFAKLIK(küçük gelin)**tamamlandı**
  • Reads 2,751,966
  • Votes 72,423
  • Parts 152
  • Reads 2,751,966
  • Votes 72,423
  • Parts 152
Complete, First published May 16, 2017
Mature
+18 içerir .... + 18 içerir   
            BU hikayede +18 içerik vardır. Rahatsız olanlar okumasın...
          
          
           ''Peki şimdi ne olacak '' diye geçirdi içinden , bundan sonra bu evde mi yaşayacaktı.Nasıl biri ile uyuyacağım  diye düşünürken bir den aklına daha kötüsü geldi .Kapıyı anahtarla açmaya çalışanlara bakarak günün bittiğine üzülürken içindeki korku kat kat artıyordu , sesleri duymuyordu sanki herkesin sesini uğultu gibi duymaya başlamıştı. '' İyi misin '' diyerek kolundan tutdu Ayhan ...
            - iiyiyim Ayhan AA  dedi ve kaldı  yutkundu ve iyiyim .. diyebildi.
            Yıllarca abi dediği insana bir tek isim ile ifade etmek çok zordu yine düşüncelere dalmaya başladığı sırada 
            ''Hadi geçin artık içeri  ''diyen kişiye odaklandı Fidan.Erhan  Amcası yanı kayınpederi gülümseyerek onlara bakıyordu.
****** Yıllar ne kadar acımasız geçiyordu,bazen mutlu etmiş,bazen üzmüş,şimdi ise...
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add UFAKLIK(küçük gelin)**tamamlandı** to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
41 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
DİPSİZ KUYU - İNKİTAM SERİSİ I - FİNAL by EdSah11
37 parts Complete Mature
Kadın eline doladığı künyeyi adama doğru uzattı, "Bak! Bu isme iyi bak! Hatırladın mı?" Karşısındaki adam sadece ona bakıyor, sesini bile çıkaramıyordu. İpek ona yaklaşıp elini tuttuğunda diğer silah arkadaşları onun ne yapacağını anlayıp, mağaranın dışına doğru çıktılar. "Bu hayvanların da gece ulumalarından hiçbir şey duyulmuyor değil mi Ferman?" dedi Kerem karşısındaki dağlık alana bakarak. "Aynen komutanım aynen. Yanımdaki adamı zor duyuyorum inan ki." İpek o anlarda adamın elini tutup kırılana kadar kıvırınca, adam acıyla mağarayı inleterek bağırdı. "Mesela şimdi biri avazı çıktığı kadar bağırsın, duyamam yani. Bir de roketler, havanlar patladı kulağımın dibinde, Allah seni inandırsın bir çınlıyor ki kulağım anlatamam komutanım." "Aynen aynen. Bende bir şey duymuyorum." İpek bu sefer künyeyi adamın boğazına doladı, "Bu künyede ismi yazan adam, benim sevdiğim adamdı lan! O durdurduğun kalp, benimdi! Bende senin nefesini keseceğim!" "Yapma! Yalvarırım yapma!" "Yalvarma lan bana!" diye gürledi. "İşte sizinle aramızdaki fark bu! Eminim sen benim askerimi öldürürken o sana bir kere bile yalvarmamıştır. Eminim yüzüne tükürmüştür. Eminim ağzından bir tek 'Vatan Sağolsun' kelimeleri çıkmıştır ve sen pislik herif, askerimin her kanı bu vatana helal olsun, senin de yerin cehennemin dibi olsun!" diyerek elindeki sevdiği adamın isminin yazdığı künyeyle adamın nefesini kesti. "Bu vatana bin tane Doğan Kalamış feda olsun!" gözyaşını silerek elindeki künyeyi boynuna taktı ve mağaradan çıktığında ona bakan komutanına, "Doğan Kalamış'ı şehit eden pislik ölü olarak ele geçirildi komutanım," dedi. 'DİPSİZ KUYU' SİZLERLE...
You may also like
Slide 1 of 20
MAZHAROĞULLARI cover
FERİDE cover
KEŞFEDİLMEMİ�Ş (TAMAMLANDI) cover
GECENİN İZİ cover
YÜREK SIZIM (TAMAMLANDI) cover
itiraz / bxb cover
HAYATA TUTUN  cover
İLLEGAL AŞKLAR cover
Abimin arkadaşı •\• cover
Aşkın Gözü Kördür cover
Saudade cover
Mihre cover
Âdem cover
Sarmaşık [BxB]  cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
DİPSİZ KUYU - İNKİTAM SERİSİ I - FİNAL cover
SANA TUTSAK cover
GÜNBATIMI •TAMAMLANDI• cover
Ateş'in Evi cover
YARE cover

MAZHAROĞULLARI

33 parts Ongoing

Aşiret + gerçek ailem kurgusu. Birçok klişenin toplamından meydana geliyor, istediğimiz de zaten klişeler değil mi? İrem yaşadığı şehri temsil etmiş ve Muay Thai alanında Avrupa şampiyonu olmuş başarılı bir genç kızdır. Hedefi, Dünya şampiyonası olan ve onu delirterek çalıştıran koçuyla birlikte Türkiye'yi temsilen şampiyon olmak istemektedir. Ailesi, arkadaşları ya da bir başka şeyi hayatında asla öncelik olarak görmeyen, hepsinin eksikliğini iliklerine kadar hisseden lakin burnundan kıl aldırmayan İrem Sevinç, aslında İrem Sevinç değil; Mardin'in en büyük ağası olan Mehmet Mazharoğlu'nun tek kız torunudur. Mazharoğulları, kızlarının kasten değiştirildiğini öğrendiklerinde deliye dönmüş ve hızla kızlarını aramaya başlamışlardır. Onlara göre kızları hemen onlara koşup, tıpkı onlar gibi özlem giderecektir. Ortadaki tek ve en büyük sorun ise, küçük Mazharoğlu'nun ailesine rağmen hiçbirinin yüzüne bakmamasıdır. Önyargılı ağabeyler, küçük kardeşler ve bolca kaos. Mizahın sınırlarını aşmaya ve İrem Mazharoğlu'nun kaos dolu hayatına eşlik etmek istiyorsanız, buyurun.