"Berrak, ölen dedesinin vasiyeti üzerine kısa bir süreliğine yaşadığı şehirden ayrılmak zorunda kalmıştır. En kısa sürede de döneceğini zannetmektedir. İki gün, bilemedin bir hafta kalıp dönecektir.
Ama kaderin çarkı hiçbir zaman beklentilerimiz yönünde dönmez, onun da dönmeyecektir.
Gittiği yerde onu; tek başına altından kalkılması güç mücadeleler beklemektedir.
Huysuz, yaşlı bir kadın, mutaasıp bir köy halkı. Elinde ise eğri büğrü bir anahtar ve Berrak.
---
Tibet, hiç ummadığı anda hayatına giren Cesur bir Güzel'le, o anahtarın kıvrımlarını yüreğinde hissedecek. Ve açılan kapıdan sızan aydınlık gözlerimizi kamaştıracak..."