Terkedilmiş, bomboş bir şehirde uyanan beş genç, bu şehrin farklı mekanlarında karşılaştıklarında bir rüyada olmadıklarını anlıyorlar. Nerede olduklarını çözmeye çalışırlarken hafızalarının silindiğinin farkına varıyorlar ve bu etkileşimle birbirleriyle sohbet etmeye başladıklarında başka bir gerçekle yüz yüze geliyorlar Kendi geçmişleriyle ilgili hiçbir şey hatırlamazken içlerinden birisi, birbirleri hakkında her şeyi bilmektedir. Tek sorun kendi geçmişini hatırlamamasıdır. Sadece adının Kutay olduğunu öğrenen çocuk farklı bir yeteneğinin de farkına varır. Kafasının üzerinde yanan mavi ışık halesiyle gruptakilerin kişiliklerini çözebiliyordu. Daha sonra bu gençler, boş şehri köşe bucak dolaşırken farkına vardıkları başka ürpertici gerçekle karşılaşıyorlar bu yerde zamanın ve fizik kurallarının Dünyaya göre işlemediğini görüyorlar; saatlerinin hareket etmemesi ve gecenin hiç başlamaması onları tedirgin etmeye yetmişken birde hepsinin özel yetenekleri ortaya çıkmıştı; Kutay'ın Birbirlerinin anılarını hatırlaması onların bu gizemli yerdeki tek kozu haline gelmesi onların bu dünyadan tek çıkış bileti olabilirdi. Ama onların bilmediği tek gerçek, onların zaten hiçbir zaman Dünyalarının olmadığı gerçeğiydi. Onlar HİÇ'lerdi başkalarının geçmişleriyle var olanlardı. Varlıkları, her zihnin o engin evreninde ki bağlantılarda gizliydi.
Aslında bu boyutta, onlar gibi binlercesi vardı; seçilmiş olmalarının tek nedeni kendi geçmişlerinde saklıydı ama bu terk edilmiş şehir onların ilk sınavıydı.
Ömür seviyesinde yaşadığımız hayatlar, sürekli yükselen yaşam kulesindeki yeni bir tuğla gibiydi; insanlığın karanlık tarafını kapamak için bir tuğla daha... Dünyasızlar, hayatların oluşturduğu bu kozmik yapıyı oluşturan gücü kontrol ediyorlardı. Onlara katılan gençlerin, HİÇLİK