55 parts Complete Baha kahveleri yapmış geri götürmüştü. Aynı şekilde kapıyı vurup girdi. Bu defa kız koltukta oturuyordu. Babasıyla hararetli bir şekilde konuşuyordu. Önce binbaşının kahvesini verdi, sonra geçip kızın önüne, sehpaya koydu kahveyi.
"Afiyet olsun."
"Teşekkürler" dedi yüzüne bakmadan. Son bir şans için tekrar konuştu Baha.
"Tebrik ederim Özge Hanım" dediğinde Özge ışıl ışıl gözlerini çocuğuna çevirdi. Samimi bir gülümsemeyle yakasına baktı.
"Teşekkür ederim... Diyar" dedi soyadını okuyarak. Bu avuntu ile çıktı odadan. Karnının içinde kelebekler uçuşurken tepsiyi ellerinin arasında sallayarak yürümeye başladı.
"Diyar" diye tekrar etti. "Bordo bereli olduğumda kendime böyle diyeceğim."
Ve Baha Diyar o sene eğitme gitti. Bordo bereli oldu ve bir daha onu hiç görmedi ama hiçbir zaman da unutamadı o gülümsemeyi, o sesi ve o bakışları.
Özge Hanım'ın bir yerlerde olduğu, hâlâ aynı şekilde güldüğü, hatta bir yerde karşılaştıkları hayali her gece yastığına koyduğu başına misafir olmuştu.
Dağda, operasyonda, eğitimde, uçakta, helikopterde, deniz altında, üstünde her zaman ve her yerde Özge'nin hayali yüreğinin hayaleti olmuştu...
Bir gün gerçekten karşılaşacaklar mıydı? Buna ihtimal vermek çok zordu...