'Korkma!' Diye fısıldadı. 'Sakın korkma Grace.' Nefesi yüzüme çarparken bir adım geri gittim. 'Bunu yapma.' Diye fısıldadım. 'Lütfen Harry.' Elini havaya kaldırdı ve yanağımın üzerine koydu. 'Sadece bizi hatırla istiyorum.' Başımı hayır anlamında salladım. 'Sadece aşk Grace...' Baş parmağı ile yanağımı okşamaya başladı. 'Aşk..'
Bir kız düşünün.
Hayalperest.
Platonik olduğu çocuğun ona aşık olmasını bekleyen.
Ama çocuğun onu sevmediğini bildiği halde.
Peki karşısına çıkan bir başka çocuk?
Hayatına girdiğinden beri onun bir baş belası olduğunu biliyordu.
Ama ondan kopamıyordu…
Bir çocuk düşünün.
Okulda çetesi olan.
Sürekli insanlarla uğraşmayı seven.
Sevdiği kişiye bulaşanları döven.
Okulun kötü çocuğu.
Ta ki onu tanıyana kadar.
Hayatına girdiğinden beri her şeyin farkına varıyordu.
O bir baş belasıydı ve kızda bunun farkındaydı.