Annesi ölürken, şahitlik yapan küçücük bir kızdı o. Sadece sahitlik yapmayıp kendi elleriyle annesinin ölümünü gerceklestirdigine inanan bir kiz, ama bir yanılmadan ibaretti herşey. O gece herşey bitmişti sadece küçük kiz ölmek için yaşıyordu.
Daha 8 yaşındayken annesini kaybetmişti, hatta kendini hep suçlamıştı 'Ben annemi öldürdüm' diye ama bunlar hep yanilmaydi... Bu olanlar miydi onun kaderi? Bu vicdan azabimiydi? Bu hirpalanmalarmiydi? Yoksa hiçbiri degil miydi?
Evet ona göre öyleydi, buydu onun kaderi...
Baba dediğin neydi bu küçük kız için?
Babası onu sadece parayla yaşatıyordu, para, şöhret, araba... Daha neler neler ama babası bilmiyorduki onun bunlarla mutlu olmadığını, anlamiyordu onun sadece sevgi ve ilgi ile yeniden hayata döneceğini... Bilmiyordu iste anlamiyordu ve kızda annesinden sonra bunları istiyordu sadece sevgi ve ilgi...
Ne para umrunda nede şöhret tamamen ölmek için yaşıyordu küçük kız...
Kime ihtiyacı olabilirdi ki, kim onu bu siyah tan, bu bataklıktan kurtara bilirdi ki...
Peki üvey annesine ne demeli... Onu hiç bir zaman anlamamıştı küçük kız... Belkide hiç anlayamiycakti...
Acaba ona kim yardım edicekti?
Kim onun kaderi olabilirdi ki...!?
Viranşehir köyünde zamanında halka zulmeden adamın katil oğlu ile ansızın onun kapısını çalan masum güzel lalin
~ Efkan ve lalin
Kötü yorumlarınız ve hakaretleriniz sizde kalsın.
İlk bölümler okur çekmek için öyle yazıldı xkdnkxdm
Yetişkin İçerik