ÖLÜYORUM (VOLZE)
  • Reads 156
  • Votes 65
  • Parts 3
  • Reads 156
  • Votes 65
  • Parts 3
Ongoing, First published May 29, 2017
Alaylı bir gülümsemeyle büküldü dudağım. Bir zaman sonra onu bile yapamıyıcaktım. Kimi kandırıyorum bitmiştim işte . Kendimi uçurumdan sarkıtmamam için nedenim,aslında hiç bir nedenim yoktu. Zaten ne fark ederki ha bir iki gün sonra ha şimdi. Ayaklarıma komut verip uçurumun ucuna doğru ilerledim. Tam hırçın dalgaların davetine karşılık verecekken...
 Arkadan duyduğum sert nefeslerle buraya tek başıma gelmediğimi hatırladım. Buraya onunla gelmiştim. Uçurumun dibindeki dalgalardan bile daha dalgalı adamla. Uçuruma dönük vücudumu ona doğru hareket ettirecekken bir daha bu cesareti gösteremiyeceğimi biliyordum. Ona dönmeden varlığından cesaret alarak bir adım daha yaklaştım uçuruma. Artık benim elimdeydi. Ne zaman istrsem ozaman gidecektim. Ama önce açıklama yapmam gereken biri vardı. Dudaklarımı araladım kapanınca tekrar açtım, kapanınca tekrar açtım. Ama bir türlü o kelime dökülmedi. Yitip gidiceğimi bağıran sözcük dökülmedi dudaklarımadan. Ne kadar zor olursa olsun dökülücekti. Uçurumu sonlandıracağım adımı atmadan önce fısıltı şeklinde çıkan sesimle

"Ölüyorum"dedim.

Gerisimi? Gerisi uçurumun davetkar dalgalarıyla buluşmak için attığım adımımdı...



Yayınlanma tarihi; 30\05\2017
All Rights Reserved
Sign up to add ÖLÜYORUM (VOLZE) to your library and receive updates
or
#105değişik
Content Guidelines
You may also like
AİDİYET - ADEN & DEVRİM by RuyamG
38 parts Complete
''Yıllardır beni görmeni bekliyorum.'' Bir eli çıplak sırtımdayken diğer eli bacağımı okşuyordu. Sıcak nefesi dudaklarıma vururken ifadesiz kalmak benim için çok zordu. İçimden yükselen duygularla ona teslim olmak istiyordum. ''Her zaman bir adım arkandaydım. Sadece bir kere... kafanı çevirseydin beni görürdün, Aden.'' Sesindeki muhtaçlık ona hiç yakışmıyordu. Herkes onun gücünden ve ne kadar yenilmez olduğundan bahsederken onun tek istediği bendim. Hem de yıllardır... Hislerini bilmediğimi ve onu görmediğimi düşünüyordu. Ne kadar yanıldığını ah bir bilse! ''Kokunu özledim.'' Kafası boynuma sokulurken bedenim istemsiz olarak titredi. Ben... daha önce bu hislerle hiç kuşatılmamıştım. Bedenim benden bağımsız hareket ediyordu. ''Devrim...'' Anında işaret parmağıyla dudaklarımın üzerini örttü. ''Şhhh,'' ''Bugün benim sıram, Aden Özkan.'' Hem aklımı başımdan alıyor hem de konuşmama izin vermiyordu. ''Seni her gördüğümde yapmak istediğim ilk şey buydu.'' Sırtımdaki elini sıkılaştırırken bacağımdaki elini daireler çizerek belime çıkardı. ''Seni böyle kollarımın arasında sarmak istiyordum.'' Fısıldayarak, ''Sonsuza kadar.'' dedi. ''Devrim, ben...'' ''Bir kez daha sözümü kesersen Aden, seni susturma yöntemim dudaklarım olacak.'' Ne!? Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Kollarının sıcaklığıyla mayışan bedenim gerginleşti. ''Buna daha fazla dayanamıyorum. Sensizlik... beni mahvediyor.'' Sözleriyle darmadağın olmuş bir haldeydim. Onun olmak istiyordum. Bunu yapamazdım çünkü bizim ailelerimiz düşmandı! Devrim ne düşündüğümü anlamış olacak ki, ''Siktiğimin düşmanlığı umurumda bile değil, Aden.'' dedi. Oturduğum masaya heybetli bedeniyle yaklaştı. ''Ben Devrim Soypak, seni kendime alacağım.'' ''Öyle ya da böyle!'' ''Hazırlan Aden, çok yakında gelinim olacaksın.''
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
Mafya                                     ( birinci kitap) cover
GÜN TABAĞI | TEXTİNG cover
AİDİYET - ADEN & DEVRİM cover
SEN BEN VE BİZ. *Texting* (+18) cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
KADERİN ÇİZDİĞİ YOL (Düzenleniyor) cover
Dönüm Noktası ( 1 Mart İtibariyle Tüm Bölümler Düzeltilecektir.) cover
BERDEL (+18) cover
Sabır Vaktine Esirdir / Texting cover

Lafügüzaf

18 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.