Komiser , ellerini arkadan bağladığı saçlarında gezdirdi. Düşünceli düşünceli cesedin yanında bulunan deftere baktı. Eline aldı, evirdi çevirdi. Küçük bir not defteriydi , yıpranmış, uzun yılların izi vardı kenarlarında. Kıvrılmış ve yıpranmıştı. İçini açtı, yapraklar sararmış, yazı da epey kötü, sonlara doğru düzelmiş. Yazmayı yeni öğrenen birinin elinden çıkmışa benziyor sanki. Cesede mi ait, yoksa katil mi bıraktı, anlamanın yolu okumaktan geçiyordu. Olay yeri inceleme ekibi delil toplarken, okumaya başladı komiser.
Sevgili günlük:
Hayatı ve yetişkinleri anlamaya çalışan küçük bir kızın dilinden yazılmıştı günlük.
Küçük ,masum bir kızın gözüyle dünyanın yalan yanlış halleri.
Yazmayı öğrendiği andan itibaren gördüklerini ve hissettiklerini günlüğüne kaydeder.
Evde üvey babasının tuhaf davranışlarını,okuldaki şımarık çocukların takıntılarını yorumlar kendince.
Kendisinin,ablasının ve annesinin giderek zorlaşan hayatlarını kayıt altına almaya çalışır.
Aile içi şiddet ve tacizi yaşayanın gözüyle anlamaya çalışacaksınız.
Ve bu küçük kızın, acımasız bir katile dönüşmesini ibretle izleyeceksiniz.
"Niye buradayız?"
Bana döndü. "Hesaplaşmak için."
"Anlattım işte. Daha ne duymak istiyorsun?"
Gözlerime baktı. "Bana bir sözün vardı."
Kaşlarımı çattım. "Ne sözü?"
"Gelinlik." Dedi bana doğru bir adım atarken. "Önce evleneceğiz."
(Tamamlanmış bir hikaye. Hergün yeni bölüm gelecek)