"Önceden aynaya baktığımda ne görürdüm biliyor musun? Hiçbirşey. Şimdi de birşey değişmiyor. Çünkü sen yoksun hayatımda ve sanırım olmayacaksın da." ... Bir kız varmış kirpikleri ok kaşları oku atan yaymış. Bir gün bir bakış atmış ok orada bulunan bir erkeğin kalbine saplanmış. Bu gayet normalmiş çünkü ok yolundan şaşmaz daima kalpten yakarmış. Çocuk çok fena yaralanmış. Orada bulunanlar teselli etmeye çalışmışlar ama nafile sadece yarayı açan kişi kapatabilirmiş. Ama kız oralı olmamış. Arkasına bile bakmamış. Zavallı çocuk da günden güne fenalaşmış, hep o kızın adını sayıklar olmuş, geleceğini sanmış. Ve sonra öldüklerinde... ...Unutulmuşlar. Kimse böyle bir aşkı hatırlamak, anmak istememiş. O zamanların en ağır ölümüymüş çünkü, kimse haketmezmiş... Peki ya sen? Sen napacaksın? Beni iyileştirecek yaramı tedavi mi edeceksin yoksa biz de unutulacak mıyız? Şahsen ben unutulmak istemiyorum, adım hatırlanacaksa da seninle beraber anılsın istiyorum. Aşkımızla, duygularımızla örnek olalım istiyorum. Küçükken hep seni hayal ederdim ve şimdi karşımdasın. Ama onu seviyorsun. Oysa benim hayalimde sadece sen ve ben vardık. Eninde sonunda doğru seçimi yapacağına inanıyorum. Ama nedense aşkta doğru yolu bulmanın tek formulü hata yapmak. ... Eğer bunların hepsi bir rüyaysa ve sen hala bir hayalsen, uyandığımda hayat bana kabus gibi gelecek. Aynadaki yansımam gibi herşey bir hiçlikten meydana gelmiş olacak. Çünkü orada sen olmayacaksın.