"Kalp dediğin bilir imkansızlık şiirini de ya gözlerim? Gözlerim en yaralı yerim benim.Gözlerim gözlerinsiz kalınca ben sabahı nasıl ederim? Kararmaz mı bütün dünyam bir ömür? Ya nasıl öğreteyim sendeki imkansızlığımı ellerime? Bir an bile kavuşamayan ellerimiz nasıl da yıkmakta bunca şeyi. Ne tuhaf.. Oysa benim başım en çok senin göğsüne yakışırdı.Başım ki tam omzuna yatmalıktı. Sonra boynum,ki dalından düşen bir yaprak.Mevsimsiz sürgün yedim senden ayrı bir ömre doğarak. İnsan yalnız kalbiyle sevmez ki unutmaya ilk oradan başlasın. Unutmak kör kuyu,dipsiz karanlık. Nereden başlamalı seni unutmaya bilmem ki. Senden başladım unutmaya kendimi." "Desem ki ne aşk,ne imkânsızlık ne de ayrılık..Olmak istemişte olamamış bir erik sancısı bizimkisi.." **** "Öpüyorsam ayrılığı gözünden,söküyorsam yüreğimi göğsünden,geçiyorsam gözlerinin içinden..sana olan sevdamdandır bilesin.." "Neden sustun,devam etsene."dedi genç kız.Ateşböceklerinin sesiyle yıldızların kendini gösterdiği bir yaz akşamıydı.Ve sevdiği adam türkü söylüyordu ona.Rüyasında görse inanmayacağı bir ana tanıklık ediyordu gözleri. Uzun uzun baktı sevdiğine genç adam.Yıllara meydan okuyan hatıralar, kalbinin üzerine sağlamca basmış ve üste çıkmıştı.Gözleri öyle bir bakıyordu ki sustu Ömer.İçine işleyen bakışları yüreğine ateş topları attı.Tek kelime edemedi..Nemlendi gözleri.Sahi,erkekler ağlar mıydı? "Bir gün seni bırakacağımı söylesem,yine de benimle olur musun?"
35 parts