Karanlığın kök saldığı yaşamımda iyi giden hiçbir şey yoktu. Ailemin yolunda sürüklenip gidiyordum. Flaş patlamaları ,kameralar,sahte gülücükler artık boğuluyordum. Gerçeklerde kurtuluş varmış gibi yalanlardan kaçıyordum. Zevklerim yüzünden yargılanmak canımı yakıyordu. Güneş ışığına dayanamıyordum hatta ışıklara da , aydınlığa da tahammülüm yoktu .... Gecenin her şeyi örtme yeteneği vardı beni de içinde gizliyordu ama artık dayanamıyordum. Ölmek için her yolu denedim, neden ölmüyorum...? Ben pes ediyorum,neden oyundan çıkamıyorum?..Madem çıkamıyorum neden canım bu kadar çok yanıyor?..Bunu da bilmiyorum...Sadece bir şeyi biliyorum ve o şeyi seviyorum.. Onun meyve kokulu saçlarını ve her sabah ''günaydın'' deyişini. Hayatımda yaptığım en büyük hata , en güzel hatamdı.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."