"Sen hayatımda gördüğüm en aptal adamsın!" Diye bağırdım, çocuk gibiydi. Her zaman beni sinir etmeyi başarıyordu, bu gidişle beni bir gün katil edecekti ve olan bana olacaktı. Yaşına uygun davranmıyordu, beni sinir ediyordu ve hiçbir şey olmamış gibi yanıma geliyordu.
"Sağol canım. Sen de aşırı tatlısın. Şimdi, bu aptal kocana bir öpücük vermek zorundasın." dedi Nicholas. Tip tip yüzüne baktım, gerçekten o yetişkin bedeninde olan minik ve yaramaz bir çocuktu. Bu yüzünü sadece bana göstermesi hem iyiydi hem de kötüydü, mesela asla ama asla evlenmeye uygun bir adam değildi, ama zaten çoktan evlenmiştik. Tüh! Kötü kader.
•
Bir yanda kasabada yaşayan bir genç kız, öteki tarafta malikâne de yaşayan yakışıklı bir dük. Her şey, bir kütüphanede başlayıp, malikânede, sokakta, kasabada, kısaca her yerde devam etmişti...
15.yüzyılın sonlarında başlayan ve hiç bitmeyecek olan bir aşk...
****
Onların masalını okuyup yüzünüze bir gülücük ekleyebilirsiniz.
Not: Yazım yanlışlarım mutlaka vardır, lütfen acemiliğime verin. Yazar veya profesyonel değilim, kendimce bir şeyler yazıyorum :)
Bir Webtoon bağımlısı olarak başıma gelebilecek en iyi şey geldi ve bir Webtoon'a (favori webtoon'um) kötülük olarak girdim! Tamam bazı eksileri olabilir mesela ölecek olmam gibi ama başrollere bir şey yapmadan uzaktan izlemenin sakıncası olmaz değil mi? Böylece birlikte mutluca yaşayabiliriz!
En azından böyle olacağını düşündüm. Üç yandere erkek başrol benden nefret etmek için doğmuş gibi ama okuduğum webtoonlardan öğrendiğim bir şey varsa...o da hepsine gerçek kötülüğün nasıl olduğunu göstermem gerektiği!