***
"Murat için mi çalışıyorsun?" Sesindeki merakı ve öfkeyi saklama gereği duymamıştı. Babasına zarar vermek istemediğimi anlamış olmalıydı.
"Hayır."
"Ama onun yanındaydın?"
"Evet, onun yanındaydım. Ama onun için çalışmıyorum." Kafası karışmış gibi bir müddet duraksadı. Sonunda konuştuğunda sesi şüphesini belli ediyordu.
"Peki, neden onun yanındasın?"
Hafifçe gülümsedim. Ona bu yalanı söylediğimde benden nefret edecek, hatta beni en büyük düşmanlarından birisi olarak görecekti belki de. Ama bunu yapmak zorundaydım. Aras'ı karşıma almak pahasına bile olsa bu oyuna devam etmeliydim.
"Ona karşı hislerim var. Seviyorum onu." Kaşları şaşkınlıkla kalkarken, dudaklarından alay dolu bir tebessüm geçti. Parmağıyla beni işaret ederek "Seni kaçırdı o. Hatta seni öldüresiye dövdü. Şimdi geçmiş karşıma sana yaptıklarını affettiğini ve hatta unuttuğunu, onu sevdiğini söylüyorsun." söylediklerini onaylarcasına başımı salladığımda "Buna inanmamı bekleme." dedi öfkeyle.
"Seni inandırmaya çalışan da yok zaten. Benim hayatım, benim kararlarım, benim hislerim. Sen bir yabancısın benim gözümde. Seni ilgilendirmez. Anladın mı beni?" diye öfkeyle soludum. Ama öfkem ona değil, kendimeydi. Çünkü haklıydı.
Hiçbir şey söylemedi. Sadece gözlerimin içine baktı.
Burada daha fazla kalamazdım. Ayağa kalkıp, gitmek için bir adım atmıştım ki bileğimden tutmasıyla durmak zorunda kaldım. Göz göze geldiğimizde "Bu gün, beni karşına aldın. Bugün büyük bir düşman kazandın Derin GÜZ" dedi. Sesli bir şekilde yutkundum. Bileğimi sertçe sıktıktan sonra fırlatır gibi bırakmasıyla sendeledim.
Aras'ı bir düşman olarak kazanmam hiç iyi olmamıştı
***
Kapak Tasarım: writterladyy
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...