günaydın ya nolursun bu gün iyi kecsin, yalvarıyorum. evet işte bir iki cümleyle bitirdim ve gündeliyimi kapattdım. Annemin sesiyle çıkdm: Leyla kızım saat 12 oldu gelde kahvaltını yap. tamam anne diyib çekişdirdim. babam saat 9 dan işe gitmişdi. Ablam desen hiç konuşmuyorduk hatta düşman gibiydik. Çantami aldim yine uyumlu şekilde giyindim ve çıkdm. kollece doğru gidiyordum müzik eğitimi alıyordum. Eve geldiyimide facebookuma girdim. birine aşık olmuşdum ama siz anlamassiniz diye hiç kimseye hiç bir şey söylememişdim. ona çok alişmişdim. çok kıskanırdım. Ama sadece arkdaştık. yani beni görmemişdi sosyal bir konuşma. deliyim diye bilirsiniz. İsmi Ali idi. ya bir görseniz naslda tatlı. Bir defa benden hoşlandiğini söyledi hatta aşık olduğunu. ben bir insan gormediyini nasil severki diye sorduğumda : içimi ısıtıyorsun anliyormurmusun ? seninle arkadaş olmakdan bıktım. kıskanıram çünki seni görmüyorum. başkalari goruyor ama ben. Şaşırmışdım tabiki oyun oynuyor düşündüm. ama o sözünden dönmüyordu. heç kimseye söyleyemezdim. Her kes gülerdi alay ederdilerki sosiyal bir aşk hiç umut verici diyil. Ah bunaldım. neyse bir ara konuşmadim. 1 ci gündü okuldan çikiyordumki onu gördüm. Aliyi. dışarıda durmuş çıkan kızlarin yüzüne dikkatla bakıyordu. beni arıyordu. kahr etsin annem eve çabuk gelmeyimi söylemişdi. Şimdi nasl çıkıcam. çabuk kızlarin arkasina saklandm onlarla birlikde çıkıyordumki ayağim daldı ve düşdüm çok kötü hemde. her kes gülüyordu ama bir anda biri yaklaştı ve elini uzatdı çantami ve kemanımı yerden götürdü. Kalbim öyle hızla atıyorduki yerinden çıkacakmış gibi... Ali bu oydu. gözleri sim siyah bana bakıyordu..