Gerçeklesen Rüya(ajan) kitabının devamıdır. 1. kitabı okumadan da az çok anlayabilirsiniz. Ancak lise kısmını ve tanışma yerlerini merak ediyorsanız 1. kitabı okuyun.
...
Anne babası bilinmeyen biri veya birileri tarafından öldürülen, sevdiği adam tarafından terk edilen Rüya, çareyi güçte bulur. Artık ölümün kemikten, soğuk ellerini tutup onunla ilerleyecek ve ardında kanın kızıllığıyla iz bırakarak intikama doğru yol alacaktır. Bu yol nereden geçerse geçsin istediğini almakta kararlı olan yeni, güçlü kadın kendini tehlikeli görevlerin kucağında bulur. Kendini eğitir, güçlendikçe güçlenir ve soğukkanlı bir katile dönüşür adım adım.
Ancak kendini içinde bulduğu, diğer tüm insanları dışında tuttuğu demirden kafese zarar vermeye çalışanlar vardır. Geçmişin topraklarından kazınıp çıkartılan ve önüne konulan yeni bilgiler mezarlığı, zorluklarla edindiği dengesini bozmaktadır.
Yeşil gözlü canavar, bir geçmişten bir de sırdan gelen iki adam, açığa çıkan gerçekler ve kirli anılar birleşip bir gölgeye dönüşürken Rüya bunların altında kalıp yavaş yavaş toprağa gömülmekte. Peki bu üstüne çöken gölgelerden sıyrılmayı başarıp hayatta kalabilecek mi? Yoksa soğuk parmaklar arasında ezilip ölümün karanlığına karışmayı kabul edecek mi?
"Bu bir Milat, Kıyamet."
***
"Tatlı dile, güler yüze
Doyulur mu, doyulur mu?"
Sesli kahkahalar eşliğinde Neşet Babaya eşlik ediyordum, rakı bardağını kafama diktim ardından gözlerim karşı masaya kaydı. Dirseklerimi masaya yasladım, elimdeki rakı bardağını masaya indirdim usulca.
Geldiğimden beri bakışları bakışlarımdan ayrılmayan adama gülümsedim nazlı nazlı. Daha sakin ve yumuşak ve sessiz çıkmaya başladı sesim,
"Aşkınan bakışan göze
Doyulur mu, doyulur mu?"
Kollarını göğsünde bağlamış, bal gözlerin sahibi bana cürretkar bakışlarla bakmaya devam etti, bir ara dudağının köşesi kıvrılır gibi oldu yanımda oturan insanlar umurunda değildi o kendinden emindi. Geceyi onun kollarında bitireceğimden emindi.
***
Hikaye tamamen kurgudur. Gerçek olay ve kişilerle alakası yoktur.