Kızın uzun siyah saçları uçurumun kenarında rüzgarla eserken denize bakıyordu. İstemiyordu. Yaşamak istemiyordu. Bu olanlar nasıl olmuştu? Bu ana nasıl gelmişti? Yaşadığı her an onun ölümüydü. Yaşadıkları onu ölüme getirmişti. Arkasından bir ses duydu. Hayır ses değil çığlık. Ses ve çığlık aynı şey olabilir miydi? insan acısını sesle mi kusardı çığlıkla mı? peki ya boğazı patlamışsa avazı çıktığı kadar susmaktan?"Yapma bebeğim! Lütfen hayır! Yanıma gel!" Korhan... hayır artık Korhan da yetmeyecekti yaşamasına. Bitmişti. Dolu gözlerini gökyüzüne çevirdi. Kollarını açarak değil uçmayacağını,denizin karanlık taraflarına çakılacağını bilerek ölecekti. Gözleri açık bir şekilde. Sanki ölümünden dünyayı suçluyormuş gibi. Ve kendini bıraktı. O gün öldürdüğü sadece kendisi miydi?