Yan masada oturanlardan birisi "nedendir bilinmez bu şehrin balıkları çok büyük oluyormuş" dedi. kendimce gülümsedim. son bir yudum daha içtim soğumuş çay bardağindan. Boş gözlerle etrafi seyrettim. Taş köprünün soğuk demirlerinde bir kız gördüm. Tutundu boyasi eskimiş demirlere. Öylece aşağıya bakıverdi. Önce korktum fakat sonra anladim. Onun da yosu tutmuştu umutlari, tıpki bizimkisi gibi. sonra nihayet...
9 parts