Yazgı, hayatı bir anda masmavi gökyüzüne çöken kara bulut gibi çökmüş, Hayalinde bile mutluluğu engelleyen gerçekler çıkmasıyla karşısına hayallere sırt çevirmiş, umutsuz bir genç adam. Gerçekle yüzleşmekten korktuğundan değil hayallerinde bile mutlu olmayı kendine çok gördüğünden.
Peki haksız mı böyle davranmakla ? Buna hep beraber karar verelim.
Derin ise gelecek ve umut vaat eden her şeyin hayallerle başladığını savunan, yaşamımızın en büyük kaynağının hayaller olduğunu düşünen genç bir kız. Bilir hayallerinin onu ayakta tuttuğunu, bir gün güçlü olmak zorunda olduğunu öğrendiğinde, üst üstte geldiğinde tüm sıkıntılar onu küçük bir umudun kurtaracağını bildiğinden vazgeçmez hayallerden.
Peki ya Derin, Yazgı'yı bu yalnızlıktan kurtarabilecek mi dersiniz.
Yazardan biricik okuyucularına kısa bir not ;
En acı anında,gözyaşlarını umut ışıklarının kurutacağını unutma. Yaşamanın kıymetini bilmek için kaybetmeyi bekleme. Mutluluğu uzaklarda, hayallerde, gelecekte arama, geçmişe takılma. Yaşadığın zamanın gelecek için kurguladığın hayallerden daha gerçekçi olduğunu anımsa.Hayallerini şimdiki zamanın gerçekliği ile süsle süsleyebildiğin kadar. Mutlu olmaktan asla ama asla kaçma.