Yokluğundaki Sen
  • Reads 385,653
  • Votes 23,077
  • Parts 35
  • Reads 385,653
  • Votes 23,077
  • Parts 35
Complete, First published Jun 05, 2017
O gün, o balkonda Asrın cebinden bir yüzük çıkarıp kıza evlenme teklif ettiğinde Nur bir rüya görmekte olduğuna kanaat getirmişti. Bakışlarını yüzükten çekip adamın yüzüne baktığında, kendisini her defasında yeniden şaşırtan gözlerini gördüğünde bunun gerçekten yaşandığını ancak anlayabilmişti. Adamın onu sevmediğinin farkındaydı ve bu teklifin neden yapıldığını bilecek kadar da aklı başındaydı ama nasıl olurda sevgilim diyerek boyun çukuruna saklanmak istediği adamı reddedebilirdi? Üstelik kendi ayaklarıyla gelmiş, en büyük hayalini gerçekleştirmek için önünde diz çökmüşken adam, nasıl hayır diyebilirdi? Bu cevap Nur'un sisteminde yer almıyordu.
    
    Esas karaktere adını veren kız kardeşime ithafen.
All Rights Reserved
Sign up to add Yokluğundaki Sen to your library and receive updates
or
#525dram
Content Guidelines
You may also like
DİVANE ✔️ by selmakeskin_
58 parts Complete
"Küçük bir kız çocuğu gibisin." Soğuğun içime ilmek ilmek işlemesi gecenin ayazından değildi, onun buz gibi sözlerinden ürpermiştim. Gök yüzünde bizi seyreden yıldızlardan ziyade kendi ışığının aydınlattığı, o zehir karası delici gözlerine yerleşen alaylı parıltı ve söylediği son şeyle çileden çıkmıştım artık. İçimde lavlarını köpürterek sabrımın son demlerinde dolanan volkan patlamaya hazırdı, bu işin başka çaresi yoktu ve inceldiği yerden kopacaktı. Ben onun sayesinde çoktan büyümüştüm fakat o her seferinde inadına yapar gibi çocuk olduğumu savunuyordu. Beni bakışları, tavırları, hareketleri ve kelimeleriyle resmen eziyordu. Kalbimi eziyordu. "Çocuk falan değilim ben!" Diye bağırdım sonunda içimdeki ateşten okyanus çaresizce çırpınan benliğimi cayır cayır yakmaya başlarken. Aynı anda hem üşüyor hemde alev alev yanıyordum. Kendi içimde birçok imkansızı barındırıyordum. Sertçe yutkundum... Sesimi iyice yükselttiğimde tek bir mimiğimi bile kaçırmak istemiyormuş gibi dikkatle beni izlemeye başladı, artık gerçekten dayanamıyordum. "Çocuk değilim anladın mı? Değilim! Sana abi demek zoruma gitmeye başladığında büyüdüm ben!" Diye adeta haykırdım. "Duygularımı gizlemeyi öğrendiğimde büyüdüm! Susmayı öğrendiğimde, sessizce ağlamayı öğrendiğimde büyüdüm! Gözümün önünde başkasına dokunduğunda büyüdüm!" Ona ilk kez utanıp çekinmeden kurduğum bu uzun ve acımı haykıran cümleler tüm nefesimi tüketmişti fakat söyleyecek son bir sözüm daha kalbimin en ücra köşesinden saniyeler sonra çıkagelmişti. "Seni sevdiğim gün büyüdüm ben." Diye fısıldadı güçlükle soğuktan zangır zangır titreyen dudaklarım.
Senden Kalanlar Sûzidil  (II)  by sinemselay
30 parts Complete
Acılarımla yüzleşmeye ve onları benimsemeye başlamıştım artık, yitirdiğim sevgilim için yaktığım ağıtlarla ve geçip giden o güzel günlerle ayakta kalıyordum artık. Bunun bir sonu gelecek miydi bilmiyordum ama bu halde yaşanamayacak kadar ağırlaşmıştı her şey, biliyordum. Ben ayın yansıttığı bir ışıkken önüme kara bulutlar geçip beni yok etti koca gökyüzünde. O bulutlar kendi kirlilikleriyle beni geceye karıştırdıklarında her şeyimi kopardılar benden. En başta da hayatımı... Yaşamak büyük bir sorumlulukken omuzlarıma binen bu ağır yükle yaşamak daha da zordu bundan böyle. Bir şekilde yaşanacaktı elbet ama o şekil nasıl olacaktı orası bilinmezdi. Ben kendimi birine teslim etmiştim. Adı Ulaç'tı.Tanımıyordum ama ona gitmiştim, sevmiyordum ama onda huzur bulmuştum. Belki hayat onu da benim kalbime koyardı, bunun için çabalamıştım. Ama unuttuğum bir şey vardı. Hayat beni hiçbir zaman sevmemişti ve düzene sokmaya çalıştığım hayatımı her zaman bozmuştu. Yine öyle mi olacaktı acaba? Bu kurduğum hayatta da mı kendim kalacak, acılarımın kurbanı olacaktım ya da? Bir hayata çıkmıştım bundan böyle, onu unutmak istemiştim kalbimin yarası hala tazeyken. Silinen yüzü gibi sevdası da silinir miydi aklımdan bilmem ama artık biz iki cihanda bile bir araya gelmezdik. Zira biz birbirimize ait değildik... "O papatyalara bakamadım, tıpkı aşkıma bakamadığım gibi. Her ikisi de solup gitti ellerimde, ikisi de öyle narindi ki, korumadım onları. Benden gittiler; çok ama çok uzaklara gidip beni bir başıma bıraktılar. Sevdasız kaldım, acıyla sınandım, hislerime veda ettim, kalbimi bıraktım bilinmezliğe..."
You may also like
Slide 1 of 10
SİL (SOĞUK İNTİKAM)  cover
Lafügüzaf  cover
İzler Silinmez cover
EKSTREM cover
MÜLHEM cover
Suç İşleri cover
Kuş Uçuşu cover
DİVANE ✔️ cover
Takıntı cover
Senden Kalanlar Sûzidil  (II)  cover

SİL (SOĞUK İNTİKAM)

5 parts Complete

Annemin büyük kelebeği değil, babamın küçük böceğiydim ben! Yokluğun dibiydi gözleri. Koskoca mavi bir boşluk. Kalbimi en derinden etkileyebilecek, gökyüzünü bile imrendirecek masmavi gözleri vardı adamın. Yokluğu seni nefessiz bırakan, varlığı ise nefesini kesen bir adamdı. Kokusu huzur dolu, teni ise alevdi. Dokunduğu yeri yakan. Geldiği yere huzur getiren bir koruyucuydu. Buz dağının arkasındaki hisleri buğulu bile görünmeyecek kadar gerideydi. Kalbinin en gerisindeydi hisleri, yokluğun en dibinde. Siyah kadar yalnız, mavi kadar sonsuzdu gözleri! (Kitaptan alıntı!) "Ama küçük bir 'hayal'" yanıma yaklaşıp elini dostça omzuma koydu. "Hiçbir çocuğun hayali küçük değildir. Ve hiçbir hayal önemsiz değildir." sesi sonuna doğru kısılırken söylediği cümle bana güç veriyordu. "Senin, benim için olduğu gibi." Her hikâye mutlu sonla biter ama benim hikâyem bitmedi..! 15.05.2017 #25