İhtiras Mutfağı(KİTAP OLARAK BASILACAK)
  • Reads 263
  • Votes 1
  • Parts 6
  • Reads 263
  • Votes 1
  • Parts 6
Ongoing, First published Jun 05, 2017
Ege'nin İzmir'deki monoton hayatı  Girit'te katıldığı bir yaz yemek kursu ile değişir.Hiç hesapta yokken ders veren aşçı Minos'a aşık olur.Ancak bu aşk da çetin bir engelle karşılaşır: Minos'un nişanlısı Eli.Minos'a yakınlaşırken  Lusin de kendi aşk kırgınlıklarını bir kenara bırakıp ikisinin bir araya gelmesi için her şeyi yapar.Ancak Ege kendini Minos'a yakınlaşmak için yemekler yaparken bulur kendini.Eli ile onun kalbine giden yolun midesinden geçtiğini bilip kıyasıya yarışırlar.Bu süreçte Ege kendi geçmişiyle yüzleşir:Çok sevdiği anneannesi ölür,üvey dayısının babası olduğunu öğrenir,eşcinselliği ve bir çok getirdiği sorunlarla yüzleşir.Yüreğinin peşinden giden Ege'nin hikayesi. Egenin iki yakasından iki cesur yüreğin tesadüflerle ve yemeklerle birleşmesinin romanı bu.Bir  Türk-Yunan gay aşk hikayesi...Ege'nin anneannesi  şu sözüyle sizi sarsmaya hazır:'Yemeğin olmadığı aşk kötürümdür unutma!'Tutkuya,umutsuzluğun karanlığında bile var olan ışığa dair tutkulu bir aşk onlarınki.
All Rights Reserved
Sign up to add İhtiras Mutfağı(KİTAP OLARAK BASILACAK) to your library and receive updates
or
#163yunan
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
36 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
Kara Gül  cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
İMDADIM cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
gay seks hikayeleri 1 cover
SARRAF cover
Fındık Tarlası cover

GECENİN İZİ

36 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....