Kuş, kanatlarını özgürce gökyüzünde çırparken yorgunlukla dala kondu. Daldan düşen küçük bir yaprak rüzgarın esmesiyle savrulurken odanın büyük penceresine düştü. Tül perde aheste aheste esti Ve, Tarihin tozlu sayfaları yüzyıllar sonra tekrar açıldı... Ortamdaki boğuk sesler birden kesilmiş, Küçük gözler önlerindeki adama dikkatle bakıyordu. Adam yılların verdiği yorgunluğu üstünden birden atarak kahverengi gözlerine ışığı davet etti. Ellerinde tuttuğu kalın kitaba bakarak derin bir nefes çekti ve gözlerine dolan duygu selini kırpıştırarak dağıttı. Büyük oyunun küçük savaşçısı diye düşündü yaşlı adam... Önündeki küçük bedenlere dönerek konuşmaya başladı. " Geçmişi..." tekrar elindeki kitaba bakarak kırış kırış olmuş cildine küçük bir gülümseme yerleştirdi. Dudaklarının kenarları titreyerek yukarı kalkarken konuşmasına devam etti. " Hiç merak ettiniz mi?" Sessizlik odada hakimiyet havası verirken yaşlı adam kimsenin cevap vermesini beklemeden kendi sorusunu yanıtladı. " Size bugün bir hikaye değil yaşanmışlık anlatacağım çocuklar..." Ve kitabın ilk cümlesini odadaki sessizliğe armağan etti. "Skylla. Büyük oyunun küçük savaşçısı..." Not: Bu bir girl×girl hikayesidir. Diabolik lovers hakkında yazılan -yanılmıyorsam- ilk girl×girl hikayesi.
3 parts